Tag Archives: Atina

Atina: Thissio’da Melina Kültür Merkezi anarşistler tarafından işgal edildi

“Katil huhuk devleti. Nikos Romanos ve açlık grevindeki diğer yoldaşlarla dayanışma”

Bugün, 6 Aralık 2014‘te Herakleidon caddesi ile Thessalonikis caddesinin kesiştiği yerdeki Atina Melina Kültür Merkezi’ni işgal ettik.

İşgal, Alexandros Grigoropoulos cinayetinden 6 yıl sonra, Nikos Romanos’un sürmekte olan mücadelesiyle bir dayanışma eylemidir.

Amacımız çokyönlü anarşist hareketin devam etmesi ve artmasıdır. Sosyal savaşın kuvvetlenmesine katkı sağlayan tüm girişimleri destekliyoruz.

Açlık grevine çıkan Nikos Romanos, Yannis Michailidis, Andreas-Dimitris Bourzoukos ve Dimitris Politis’in mücadelelerinin zaferi için.

Ayrıca Patras’taki Aghios Stefanos hapishanesine kapatılan ve 3 Aralık’tan beri açlık grevinde olan Messolonghi’den Gou.Sou. yoldaşa güç vermek için.

Suriyeli mültecilerin mücadelesini destekliyoruz.

Farklı Yunan hapishanelerinde, hücrelerine girmeyi reddeden, cezaevi yemeğini geri çeviren ve sembolik açlık grevi yapan tüm savaşçıları sıkılı yumruklarımızla selam ediyoruz.

SINIRLAR ATEŞE – HAPİSHANELER ATEŞE
UNUTMUYORUZ – AFFETMİYORUZ

Not: Sokaklarda, barikatlarda, işgal edilmiş binalarda görüşmek üzere.

Atina: Anarşist tutsak Nikos Romanos’un talebi ikinci kez reddedildi; yoldaş açlık grevine devam ediyor

Daha fazla bilgi için bkz: Sosyalsavas.org

2 Aralık 2014 gecesi anarşist tutsak – bugün açlık grevinin 25. gününde olan – Nikos Romanos’un talebinin ikinci kez reddedildiği teyit edildi. Romanos, Koridallos hapishane kurulu tarafından hevesle onaylanan hâkim Eftichis Nikopoulos’un, eğitim hakkının reddine ilişkin verdiği karara itiraz etmişti. Yoldaşın itiraz başvurusu yetkili yargı organı tarafından Pire mahkemesinde reddedildi.

3 Aralık günü Nikos kaldığı hastaneden sonuna kadar savaşacağını ifade ettiği açık bir mektup yayınladı. Yoldaş uzaktan eğitim ya da daha da kötüsü, hapishane duvarları içerisinde video konferans dersleri teklifini reddetti ve alabileceği birkaç özgür nefes talebinde ısrarcı oldu.

Ana akım medyada açlık grevindeki anarşist tutsağın sıvı bir diyetle(!) beslendiğini belirtmekte tereddüt etmeyen Adalet Bakanı Charalambos Athanasiou tarafından dile getirilen ithamlara karşın, Nikos Romanos herhangi bir tür damardan beslenmeye tabi tutulmayı kesin surette reddetti (doktor Pantelia Vergopoulou’ya göre kendisi sadece şekerli su içmektedir).

Aşağıda yoldaşın “24 gün boyunca ölümle dans etmek” başlıklı metninden bir kısım yer alıyor:

Kendi adıma ben devam ediyorum, her türlü geri adım ihtimâlinin yanından geçiyorum ve ZAFERE KADAR MÜCADELE, YA DA ÖLÜME KADAR MÜCADELE cevabını veriyorum.
Her ne olursa olsun, eğer bu tutumuyla devlet beni katlederse Bay Athanasiou ve iş arkadaşları tarihe katiller çetesi, işkence azmettiricisi ve siyasi bir tutsağın katili olarak geçecektir. Özgür ruhların çıkıp geleceğini ve onların adalet sisteminin adilliğini, kendi yollarıyla yargılayacaklarını umalım.

Bu metni bitirirken, her türlü şekilde benimle beraber duran herkese dostluğumu ve suç ortaklığımı yolluyorum.

Son olarak, Andreas, Dimitris, kendisi de hastaneye kaldırılmış olan Yannis ve pek çok diğer kardeşim için birkaç kelime söylemek istiyorum.
Mücadele beraberinde kayıplar getirebilir; onurlu bir yaşama giden yollarda, her şeyi kazanmak için, her şeyi kaybetmek riskini göze alarak ölümü bir elinden tutmalıyız. Mücadele tekrar ve tekrar, bıçaklara karşı çıplak eller ve sıkılı yumruklarla devam etmektedir.

Hepsi için her şey!

Yaşadığımız ve nefes aldığımız sürece, yaşasın anarşi!

6 Aralık’ta öfkenin sokaklarına!

Düşüncelerim tanıdık sokaklarda dolaşıyor olacak.

Ateşi sizi yaksa bile, bir rüya için yaşamak değerdir.

Ve sık sık dediğimiz gibi: Kuvvet.

[Cybrigade] Espiv sunucusunun kapatılmasına dair (7/7)

[8/7/2014: espiv tekrar online oldu]

7 Temmuz 2014, Pazartesi günü, Panteion Üniversitesi (Atina’da, espiv sunucusunun bulunduğu) rektörü, espiv sunucusunun fişten çekilmesi ve servisdışı kalması emri verdi. OnLine Sales adındaki çağrı merkezinin sahibi tarafından üniversite yönetimine sunulan, patronun kendisini karaladığını iddia ettiği bir blog yazısının silinmesini ve aynı yazının yazarının isminin belirlenmesini istediği dava dışı bir bildiri bahane edildi.

Bahsedilen blog yazısı şöyle:
——
“OnLine Sales: İşveren keyfi davranmaya devam ediyor; Çalışma Müfettişliği’nde (Atina) yapılacak toplantıya çağırımızdır.

6 Haziran 2014’de, patron, şirketin “satış hedefi”ne ulaşana kadar ücretsiz ve fazla mesaiyle çalışmayı reddettiği için iş arkadaşımız E.T.’yi işten attı. Daha önce defalarca belirttiğimiz gibi bu gereklilik bu çağrı merkezinin genel bir uygulamasıdır. Ancak, işarkadaşımız E.T.’nin durumunda, hiçbir mali veya başka bir talebinin olmadığına dair dökümanı imzalamayı reddetmesi ve meşru çekincelerini dile getirmesi üzerine, patron tüm sınırları aştı ve sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu.

*/16 Temmuz Pazartesi günü saat 10:00’da, Çalışma Müfettişliği (Agisilaou Sokağı, no:10, Omonia civarı, Atina) olarak işçi arkadaşlarımız I.K, E.D ve E.T.’nin şikayetlerini inceleyeceğimizi; bu yüzden sendikaları, kolektifleri, mahalle komitelerini ve tüm çalışanları toplantıya katılıp I.K. ve E.D.’nin işe iade edilme mücadelesinin yanısıra işverenin pervasızca keyfi davranışına maruz kalan E.T.’ye destek olmaya davet ettiğimizi hatırlatırız./*

Konu hakkında alakalı (Yunanca) yazılara aşağıdak bağlantılardan ulaşılablir: burdan ve burdan
——

6 yıllık espiv sunucusunun idari ekibi olarak tam altı yıldır var olan Cybrigade, ilgili tüm kişileri aşağıdaki konularda bilgilendirir:

Espiv, kapitalizm ve hiyerarşiye karşı duran muhalif hareketlere adanmış bir internet altyapısıdır. Biz, espiv’le kişilerin ve kolektiflerin örgütlerinin kendini ifade etmesi için dijital mekan sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda kendimizi dijital haklar, vazgeçilmez mahremiyet hakkı, kesintisiz iletişim ve ifade özgürlüğü için savaşan küresel bir topluluğun parçası olarak görüyoruz. Espiv’de biz, sunucumuzun sağladığı herhangi bir servisle iletişimde bulunan kişilerin belirlenmesini/tanımlanmasını sağlayacak verilerin depolanmasına/kaydedilmesine karşıyız. Cybrigade espivblogs.net ve espiv.net’te açıkça aşağıdaki ifade yer almaktadır:

“Bu domain’de (espiv.net) bulunan tüm içerik ‘Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Greece License’ altında lisanslanmıştır. İdari kolektif, ifade özgürlüğünü savunur, bu yüzden yüklenen fikirler veya metinler hiçbir durumda sansürlenmeyecektir. Buradaki işleri kullanmak için gereken lisans’ın sağladıklarının ötesinde izin isteyenler espiv.net’te listelenebilir.
Espiv, hiçbir servisinde, kullanıcılarının belirlenmesini sağlayabilecek verileri depolamaz. ziyaretçilerin ve kullanıcıların verileri (örneğin IP adresleri) sunucuda kayıt altına alınmaz.”


Sonuç olarak, Cybridge, hertürlü kimlik bilgisini saklamamayı, bunun ötesinde işveren veya diğer baskıcı unsurlar dahil hiçbir varlığa kimik bilgierini temin etmemeyi seçmiştir.

Bir sonraki adımlarımız/eylemlerimiz hakkında sizi bilgilendireceğiz.

https://espiv.net/node/232

Atina: Diplomatik heyet aracının kundaklanması hakkında bildiri

11 Ekim 2013 Cuma günü erken saatlerde, Atina’da Neos Kosmos bölgesindeki Pyrras ve Delacroix sokaklarının kesiştiği yerde bulunan DC 93-3 plakalı diplomatik heyet aracını ateşe verdik.

Bu eylemi tüm kalbimizle Velventos, Kozani’deki iki soygunla suçlanan ve Kasım sonunda* davası görülecek olan yoldaşlarımıza ve öldürülen antifaşist Pavlov Fyssas’ın anısına adıyoruz.

Korku ve ölüm düşüncesine alışık olmamalıyız. Elimizdeki tüm imkanlarla bu çağdaş totaliterciliğe direnmeliyiz.

Kendi yapılarımızı oluşturuyor, yoldaşca ilişkilerimizi güçlendiriyor ve genişletiyor, ve anarşi ve komünizm için zemin hazırlıyoruz. Tek çare sosyal devrim…

Sağduyulu Kundakçılar

* Velventos’daki iki soygun için görülecek davanın 29 Kasım 2013‘te Loukareos caddesindeki Yargıtay’da Atina’da gerçekleştirilmesi planlanıyor. Suçlanan yoldaşlar: Andreas-Dimitris Bourzoukos, Dimitris Politis, Nikos Romanos, Yannis Michailidis, Fivos Harisis-Poulos ve Argyris Ntalios.

Atina: Th.S.’nın 5 Mayıs 2010 olaylarıyla ilgili kovuşturması ve yargılamaya sevkiyle alakalı metni

Hikaye 29/4/2011 tarihinde benim ve 2 yoldaşın beklenmedik gözaltılarıyla başlıyor. Beklenmedik diyorum çünkü bu gözaltılar hiçbir bulgu veya görgü tanığının ifadesine dayanmadan olmuştu. Benim ve 2 yoldaşın adlarını, telefon numaralarımız ve adreslerimizi veren, polisin eline çok ‘kolayca’ geçen isimsiz bir nota dayandırlmıştı bu gözaltılar.

Ardından, Emniyet’te ve medyada yaratılan terör havasında tutuklandık. Hemen sonra bunu evlerimizin güya kanıt bulmak için aranması ve Atina Emniyet Müdürlüğü’nde ellerimde kelepçelerle saatlerce süren izolasyonum izledi. Bu sırada iki gün boyunca medya ve polisin sözcüsü tarafından adımıza tonla çamur atılacak ve yanlış bir şekilde “Marfin’in kundakçıları tutuklandı” diye haber yapılacaktı. Sonra şüphelilerin tespiti için düzenlenmiş odaya gidene kadar yetkililer benim için emniyet merkezi binasının katlarında ‘rehberli bir tur’ ayarlayarak gezdirdiler ve güya beni tespit etsinler diye bir sürü kişi tanık olarak önümden geçti. Bu akşamdan sonra yemin ettirilmeden, parmakizi alınmadan vs, trajik Marfin Bankası şubesi olayı ve Ianos kitabevi saldırısı [iki olayda Atina merkezdeki Stadiou sokağında gerçekleşmişti] hakkında -şanşa bak ki 5/5/2011’de!- ifade vermek için Devlet Güvenlik Hizmetlerine çağrıldık. Bu iki olay bir yıl önce 5/5/2010 tarihli grev seferberliğinde gerçekleşmişti.

İfadelerimizde önceden belirtilen olaylarla ilgili tüm suçlamaları reddettik. İddianamede belirtilenlerden anlıyoruz ki hakkımızdaki suçlamalar açık olarak dayanaksız ve kurgulanmış. Dava yaklaşık bir yıl boyunca açık kaldıktan sonra Mayıs 2012 yaklaşırken bize sorguya çağrılacağımız bildiriliyor. Bu süreçte yoldaşlar tarafından dayanışma eylemleri düzenlendi. En sonunda 1 Şubat 2013 tarihine Marfin Bankası’nın kundaklanmasıyla ilgili sorgu çağrısı bir tek bana yollanıyor.

Bu çılgın terör çığırtkanlığı içinde ifademi verip tüm suçlamaları reddettim. Bu arada bir çoğunun dudaklarından tekrar tekrar aynı laflar döküldü: Pislikler-Gammazlar-Gazeteciler. Bunlar gazete ve haberlerde dava hakkında haber yapıp, mide bulandırıcı analizlerle Marfin’de ölen üç kişinin üstünden yaptıkları medya oyunlarıyla olayın suçlusu olarak beni işaret ediyorlardı…

Apaçık bir şekilde aleyhimde hiçbir kanıt bulunmamasına rağmen sulh yargıcı ve savcı arasında tutuklu yargılanmam hakkında fikir ayrılığı oldu (savcı dosya davasının önemli bir kısmından bi haberdi). Bu yüzden hakimler kurulunun kararını beklemek üzere geçici olarak Evelpidon sokağındaki mahkeme nezarethanesinde tutuldum. Uzun bir bekleyişten sonra yürüyüş ve gösterilerde bulunmamın yasaklanmasını da içeren kısıtlı mahkeme kararıyla serbest bırakıldım. Bu kısıtlayıcı durumlar [yurtdışına çıkma yasağı ve protesto yürüyüşü, gösteri vs katılmamın engellenmesi] hala devam ediyor ve bu yüzden gayriresmi bir ‘esaret’ içindeyim.

2013 Mayıs ortasında mahkemede Marfin kundaklanması ve trajik sonucu olan şube içindeki üç çalışanın ölümüyle ilgili suçlandığım [karara itiraz hakkı ile] bir mahkeme kararı geldi. Yoldaşlar N.L. ve G.P. Ianos kitabevi ve Marfin bankası davalarında beraat ettiler. [Bu arada o gün çalışanları içeri kilitleyen Marfin Bankası’nın üst düzey yöneticilerinin davası Nisan 2013’te başladı.]

Birçoğunuz benim neden ve hangi kanıtlara dayanarak yargılanacağımı merak ediyor olabilir… Dava dosyasındaki görgü tanıklarının ifadeleri, güvenlik kameralarından edinilen fotoğraflar ve videolar, o gün Atina merkezinde gerçekleşen hiçbir saldırıya karışmadığımı açık bir şekilde kanıtlıyor. Sonuç üretmek üzere bu ısrarlı tutumlarında, Devlet Güvenlik birimleri ve adli makamlar benimle olayı gerçekleştirdiği iddia edilen fail ve büyük ihtimalle oradaki binlerce kişinin ortak bir özelliğine odaklanıyorlar. Ayrıca bu politik ortamda -anarşist-antiotoriter ortamda yer almam gerçeğine odaklanıyorlar. Onların paranoyak mantıklarına göre, ‘eğer bu özellikte bir benzerlik varsa, ve o antiotoriterse, biz onu şüpheli kabul ederiz.’ Aynı Villa Amalias işgalevinin tahliyesi sırasında içerideki boş bira şişelerini, antiotoriterler sözkonusu olduğunda Molotof kokteyli hazırlamak için malzeme olarak gördükleri gibi. Ciddi bir davayı öyle ya da böyle kapatmak ve güvenlik alanında sonuç aldıklarını göstermek için artık bu olağanüstü hal devletine karşı çıkan herkesi hedef gösteriyorlar.

Herhangi bir tarafsız mahkemede suçsuzluğumu kanıtlamada hiçbir zorluk çekmeyeceğimi bildiğim halde içim rahat değil çünkü devlet kendi muhafazakar muhattaplarını tatmin etmek için güya savunduğu kanunlara saygı göstermediğini açıkça gösterdi. Bu metni yazdığım sırada anarşist Kostas Sakkas hapishaneden salınması talebiyle 4 Temmuz’da başlattığı açlık grevini sürdürmektedir. Bilmeyenler için söyleyeyim Kostas Sakkas herhangi bir hüküm giymemesine rağmen 3 yıldır hapisanede tutuluyor. [31 ayı aşkın tutukluluktan sonra Sakkas Temmuz 11 2013’te kefalet ve şartlara tabi olarak serbest bırakıldı.] Yunanistan’da tutuklu yargılama süresi 18 aydır. Ama anlaşılan anarşistler için gayrı-resmi bir Guantanamo hapishane kampı var. Ne var ki kanunlar bizi yöneten neo-nazi çete için engel teşkil etmiyor. En belirgin örnek Villa Amalias’ın komik nedenlerle tahliye edilmesi ya da hükümetin Yüksek Mahkeme’nin ERT’in tekrardan açılması için verdiği karara aldırmaması.

Yukarda da bahsettiğim gibi anarşist-antiotoriter alana mensubum ve açık kollektif toplumsal girişimler aracılığıyla toplumsal kurtuluş için mücadele ediyorum. Özgür, sınıfsız, baskının, tahakkümün ve sömürünün olmadığı bir toplum için mücadele ediyorum. Bir işçi olarak maaşlı köleliği hergün yaşıyorum ve ezilenlerin yanında toplumsal ve sınıfsal mücadelelere katılıyorum.

Tüm bunlar göz önünde bulundurulunca, 5 Mayıs 2010 tarihinde Troyka’yla (IMF, Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası) birinci Memorandumun imzalanacağı ve grevler tarihindeki en kalabalık genel grev mitinglerinden birine katılmam çok anlaşılır oluyor. Bu mitingde sayıları 200.000’e varan göstericiler saatlarce meclisi kuşatmış ve meclise girip Memorandum oylamasını durdurmaya çalışmıştır.

Oyunun son kısmı şimdi oynanıyor, mahkemeye sevkimden dolayı son savaş şimdi verilecek… Ve bu son savaştan galip çıkanlar direnenler, anarşistler, anti-otoriterler, üç yıldır beni ve 2 yoldaşımı şüpheli gösterip bu üç trajik ölümün sorumlusu olarak bir siyasal alanın tümünü gösteren medya ve devletin pisliği tarafından kötülenen ama bu yalanları gören ve bilen hepimiz olacağız.

Devletin her türlü oyununu ezelim.
Kovuşturmalar bizi korkutmaz, öfkelendirir.

Th.S.
Haziran 2013

Atina: İşgalevlerini savunan 10.000’den fazla gösterici protesto yürüyüşü yaptı

Anarşist/anti-otoriter hareketin düzenlediği en büyük gösterilerden biri 12 Ocak’ta Atina’nın merkezinde gerçekleşti.

Göstericiler öğleden sonra Propylaea’da toplanmaya başladı ve saat 2 olduktan kısa bir süre sonra Villa Amalias’ın tekrar işgali sırasında gözaltına alınan 92 yoldaşın tutulduğu Evelpidon adliye’sine doğru yürüyüşe geçtiler.

Çoğunluğu anarşist/antiotoriter hareketten ama aynı zamanda sol örgütlerden de göstericilerin olduğu yürüyüşe 10.000’den fazla kişinin katıldığı tahmin ediliyor.

Şehrin heryerine yerleştirilmiş anti-isyan ekiplerinin yanısıra motorsikletli birimler ve bir gözetleme helikopteriyle polis varlığı çok fazlaydı. Panepistimiou ve Patision caddelerinin kesiştiği yerden itibaren göstericiler iki taraftan polis kordonuna alındılar. Gerilimin yükseldiği birçok an oldu, hatta iki kez kimyasal gaz kullanıldı, ama hepsi bu.

Göstericiler Adliye’nin önünde yarım saatten fazla kalarak yargılanan yoldaşlarına desteklerini gösterdiler ve sonra Exarchia’ya doğru yürüyüşlerini sürdürdüler ve gruplar halinde ayrılarak dağıldılar (fotoğraflar).

mani-12-enero-puente

Özgürleştirilmiş mekanlara yapılan baskılar ve Villa Amalias’ın tahliye edilmesi:

20 Aralık 2012’de sabah saat 7’de  polis, Villa Amalias işgalevine baskın düzenlemişti. O sırada içeride bulunan altısı Yunan, ikisi Alman toplam sekiz kişi ve olayı öğrenip dayanışmak için gelenler gözaltına alınmıştı.

Villa Amalias geçmiştede birçok kez polis tarafından tahliye edilmiş ama tekrar tekrar yeniden işgal edilmişti. Şunu belirtmek gerekir ki bina 1860 civarında inşa edilmiş ve 1990’dan beri işgalcilerin ve onlarla dayanışma içindeki insanlar sayesinde korunmuş ve bakımı sağlanmıştı. Villa Amalias’taki işgalciler faşist ve ırkçı şiddete karşı mücadele verdikleri gibi aynı zamanda sömürücüleri, uşakları, pezevenkleri ve uyuşturucu tüccarlarını da ifşa ederek bunlara karşı savaş verdiler. Farklı kültürlerin birarada yaşamasını ve öz-örgütlenmeyi desteklediler.

Villa Amalias baskınını protesto etmek ve gözaltına alınanlarla dayanışmak için Yunanistan’da ve diğer ülkelerde birçok eylem gerçekleşti.

21 Aralık 2012’de, sabah erken saatlerde, Atina’nın Sepolia bölgesindeki KEP (sözde ‘Vatandaşların Hizmet Merkezi’) binasında patlama oldu. Kendilerine Öfkeli Anarşistler diyen bir grup eylemi üstlendi.

22 Aralık’ta Xanadu sosyal mekanı faşistler tarafından kundaklandı.

İşgalevinde gözaltına alınan 8 kişi (5’i her ay polis karakolunda imza atma şartıyla), 24 Aralık’ta serbest bırakıldı.

24 Aralık gecesi Atina’nın eski belediye binasına boya bombaları atıldı. Aynı gün Hamburg’da dayanışma gösterisi düzenlendi. AmsterdamStockholm, Londra, Goa, San Francisco ve dünyanın daha birçok yerinde dayanışma eylemleri gerçekleşti.

28 Aralık’ta polis ASOEE’ye (Atina Ekonomi ve İşletme Üniversitesi) sokak satıcılarının yasal olmayan ticari faaliyetini şikayet eden birinin ihbarını bahane ederek saldırı gerçekleştirdi. Faşist polis çoğunluğu göçmen olan sokak satıcılarını ellerinde coplarla kovaladı. Göçmenler her zamanki gibi üniversite binasının avlusuna sığındı. Ama asıl hedefleri buradaki stüdyolardan biri ve çatıdaki 98FM Atina Özgür Radyo İstasyonu’nun vericisi ve ekipmanı olan polisler yanlarında savcıyla gelmişlerdi ve savcı hemen bir  arama izni ayarlayıverdi. Böylece içerideki 16 kişiyi tutuklamanın yanısıra 5 katlı binanın bodrum katındaki öz-yönetim prensibiyle işleyen öğrenci mekanına baskın düzenlemiş oldular.

Villa Amalias ve ASOEE’deki saldırılara öfkelenen bir grup 30 Aralık’ta Atina’nın güneyindeki bir semt olan Halandri’deki bölge mahkemesine yangın cihazı yerleştirdi.

4 Ocak 2013’te Atina valisi Technopolis Belediye Endüstri müzesinde sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı.

9 Ocak’ta sabah erken saatlerde Villa Amalias tekrar işgal edildi. Polis defalarca içeriye gaz bombaları attı. 9.20’de destek birimler geldi, camları kırdı ve içerideki 101 kişiyi gözaltına aldı. Bu kişilerden 92’si sonraki günler mahkeme önüne çıkarıldı. Bu sırada Villa Amalias yakınlarındaki Victoria meydanında yaklaşık 200 kişi toplandı. Aynı anda 40 dayanışmacı DIMAR partisinin Metaxourgeio ofisini işgal etti ve buradan 12 Ocak’ta gerçekleşecek olan büyük gösterinin çağrısını yaptılar. Polis baskın yaptı ve işgalcileri gözaltına aldı. Gözaltıları takiben 150 kadar dayanışmacı tarafından Sintagma’daki Ekonomi ve Finans Bakanlığı binasına spontane bir gösteri yürüyüşü gerçekleştirildi. Polis tarafından saldırıya uğradılar ve kovalandılar.

Aynı gün saat 15:00 civarı, polis, Atina’daki bir başka işgalevi olan Skaramanga’ya baskın düzenledi. İçerideki 7 kişiyi ve binanın önündeki bir kişiyi polis karakoluna götürdüler. 8 kişiden 7’sini tutukladılar daha sonra 24 Ocak’ta mahkemeye çıkmak üzere serbest bıraktılar. Akşam, Merkez Polis Karakolu önünde yaklaşık 1500 kişi olayları protesto etti.

[vimeo]https://vimeo.com/57096191[/vimeo]

10 Ocak’ta öğlen Villa Amalias’ın önüne gelen kamyonlara içeriden taşınan eşyalar yüklendi.

12 Ocak’ta Atina’daki 10.000 kişilik büyük gösterinin yanısıra Yunanistan’ın birçok yerinde, Selanik, Patras, Chania, Rethymnon and Heraklion (Girit), Midilli (Lesvos), Naxos, Trikala, Arta, Preveza, Ioannina, Xanthi ve Kozani’de dayanışma eylemleri gerçekleştiriliyordu.

2.baskın sırasında gözaltına alınıp yargılanan 92 tutuklunun hepsi akşam saatlerinde polis karakoluna imza vermek şartıyla serbest bırakılmıştı.

Yunanistan’daki birçok özgürleştirilmiş mekan baskı altında tutuluyor, saldırılara maruz kalıyor. Bunlardan bazıları VOX işgal edilmiş sosyal merkezi (tekrar işgal edildi), Atina’daki ‘Panteion’ konut projesi (tahliye edildi),  Corfu’daki Draka işgalevi (faşistler tarafından kundaklandı), Agrinio’daki Apertus işgalevi (faşistler tarafından kundaklandı, hala işgal altında), Veria’daki ‘Afroditis 8’ otonom mekan (tahliye edildi, işgalciler yargılanıyor), Atina’daki işgal edilmiş belediye pazarı Kypseli (tahliye edildi, aylarca korumaya alındı ve şimdi belediye tarafından işletiliyor), Rethymnon Üniversitesindeki öz-yönetimli mekan (iki kez faşist saldırıya uğradı, tekrar işgal edildi), Selanik’teki Delta işgalevi, Atina’daki Villa Amalias (tahliye edildi), Xanadu sosyal mekanı (faşistlerce kundaklandı, hala işgal altında), Atina’da ASOEE’deki öz-yönetimli mekan, Atina’daki Skaramanga işgalevi.

Böyle bir dönemde 10.000 kişinin sokağa çıkıp yürümesi, devlet güçlerinin yaptığı bu baskının bir işe yaramadığını gösteriyor. Tam tersine anarşist/anti-otoriter hareket güç kazanıyor.

Atina: Exarchia’da Spyridonos Trikoupi sokağındaki işgalevi tahliye edildi

30 Ekim’de sabah saat 10’da, anti-isyan birlikleri, Exarchia meydanı çevresindeki sokaklara baskın düzenledi ve Spyridonos Trikoupi sokağındaki barınma amaçlı kullanılan işgalevini şiddet uygulayarak tahliye etti. İlk gelen bilgiye göre, yaklaşık 10 kişi Exarchia polis istasyonuna götürüldü.

Daha sonra gelen bilgiye göre ‘bina sahipleri’ işgalcilere dava açtılar. Gözaltına alınanlar 31 Ekim’de savcı karşısına çıkacakları güne kadar polis karakolunda tutulacaklar.

Atina: Sosyal Demokrat PASOK ve Aşırı Sağcı LAOS partilerinin Ofislerine Saldırı

Paskalya için kayıtsızlık tapınaklarını tüm iyi vatandaşlar dolduruken, Halandri ve Holargos’un kuzey banliyölerinde LAOS ve PASOK’un ofislerine boya ile saldırıldı. Bu eylem 12 gündür açlık grevinde olan Mitroussias, Sakkas, Karagiannidis için dayanışmak için yapıldı.

Açlık grevindekilere kovuşturmaları durdurun!

STELLA ANTONIOU ‘yu derhal serbest bırakın!

anarşihaber tarafından çevrilmiştir

Yoldaş Stella’yla Dayanışmak için Eylem Günü, 6 Nisan 2012

Stella Antoniou’yu Hemen Serbest Bırakın

Anarşist Stella Antoniou 16 aydır tutuklu yargılanıyor. Devrimci Örgüt Ateş Hücrelerine katılmakla suçlanıyor. Aralık 2010′da kendisiyle aynı davadan dolayı tutuklu bulunan Kostas Sakkas, Giorgos Karagiannidis ve Alexandros Mitroussias ile beraber tutuklanmıştı.

Stella, diğerleri gibi,  sürekli yenilenen kovuşturmalarla şişirilen, kişisel ilişkilere ve tabi ki siyasi kimliklere dayandırılan  suçlamaları reddediyor.

Stella ciddi bir hastalıktan muzdarip ve kapatılmasıyla birlikte bu hastalığı gittikçe Stella’yı kötü etkiliyor. Serbest bırakılması için birçok başvuru yapsa da hepsi teker teker reddediliyor.

Ancak, içeride de cesaretle savunduğu mücadelesini sürdürüyor. Aranan yoldaşlarıyla dayanışma içinde durduğunu asla reddetmiyor.

Stella Antoniou’yu Hemen Serbest Bırakın!

Kostas Sakkas, Giorgos Karagiannidis
ve Alexandros Mitroussias’a Özgürlük!

Eylem
6 Nisan Cuma, 18.00/ Syntagma-Atina’da

kaynak / anarşihaber tarafından çevrilmiştir

Atina: 12 Şubat’ta gözaltına alınan dört göstericiye derhal özgürlük

Atina’daki öz-yönetimli uğrak TEI’nin (Teknolojik Eğitim Enstitüsü) 12 Şubat gösterilerinde gözaltına alınan 4 gösterici için yaptıkları eylem

12 Şubat

29 Şubat’ta Atina’daki öz-yönetimli uğrak TEI, 12 Şubat’tan beri gözaltında tutulan 4 gösterici için bir eylem gerçekleştirdi.

Biri Egaleo metro istastonu çıkışına biri Iera ve Thivon caddelerinin kesiştiği kavşağa olmak üzere iki pankart asıldı. Bunun yanısıra bölgedeki önemli noktalara el ilanları fırlatıldı.

Protestocuların cürum ithamlarıyla hapsedilmesi, fotoğraflarının ve kişisel bilgilerinin yayınlanarak teşhir edilmesi ve polisin ihbarcılara başvurması ona karşı mücadele edenleri sindirme çabalarıdır.

Tepkimiz hakiki bir dayanışma olmalıdır. Kimse geride yalnız bırakılmamalı.

savaşın tutsaklarını unutanlar, savaşın kendisini de unutmuş demektir – 12 Şubat

kaynak

Yunanistan: 12 Şubat 2012’deki protesto seferberliğinin kısa bir özeti

12 Şubat 2012deki isyanlardan sonra Atina yanıyor
Önceden işgal edilen Atina Hukuk Fakültesine yürüme mesafesinde Akadimias Sokağında kurşun bulundu

12 Şubat 2012’deki protesto seferberliğinin kısa bir özeti

Ülkenin cadde ve meydanlarına biriken insanların sayısı hakkında birçok tahmin var. Atina’da sokaklarda 500.000’den fazla insan vardı, hesaplamak zor, ama polisin saldırısından önce Sintagma’ya çıkan tüm sokaklar tıklım tıklımdı, etraftaki mahallelerden yürüyerek, otobüsler ve trenlerle gelen diğerleri de vardı. Gösteriden yarım saat önce metro istasyonlarının ve otobüs duraklarının onları meydana götürecek araçları bekleyen insanlarla dolu olduğu görüldü.

Neredeyse tüm şehirlerde toplanmalar ve büyük yürüyüşler görüldü. Son intihar dalgasında rekoru elinde bulunduran Girit’teki Kandiye’de 30.000 kişilik güçlü bir yürüyüş gerçekleşti. Ülkenin her yerindeki gösteriler şiddete dönüştü; insanlar bankaları ve devlet binalarını ateşe verdiler, birçok olaydan sadece birkaç örnek olarak Volos’ta Eurobank’in şubesi ve belediye binası ateşe verildi (ikincisi muhtemelen kamu kuruluşu çeteleri tarafından gerçekleştirildi), Corfu’da Milletvekili ofislerine saldırıldı, yağmalandı, Rodos belediye binası gösteri sırasında işgal edildi ve hala işgal altında.

Atina’da polis gösterinin başlamasından önceki sabah saatlerinde birçok önleyici tutuklama gerçekleştirdi. Polisin insanları parlamentodan uzak tutmak istediği çok önceden açıktı ve birçok aktivist sivil kıyafetli polis memurları tarafından saldırıya uğradı ve evlerinden çıkarçıkmaz gözaltına alındı. Parlamentoda, (24 saat önceden milletvekillerine verilen ve Pazartesi borsa açılmadan önce oylamaları önerilen) yeni kesinti paketi ‘tartışılıyordu’.

Gece boyunca plastik mermiler kullanarak Hukuk fakültesine baskın yapmayı deneyen polis öğleden önce, Hukuk Fakültesi işgalcileri işgal edilen binadan Sintagma meydanına yürüyüş gerçekleştirmek istediğinde onlara saldırarak kitleyi kırdı.

Çoğu göstericinin meydana varmasından çok önce polis fiziksel şiddet, kimyasal gaz ve şok bombaları kullanarak kalabalığa topluca saldırdı. Saldırıdan sonra gösterinin büyük kısmı Amalias, Fillelinon, Ermou, Mitropoleos ve Karageorgi Servias sokaklarında yoğunlaştı. İnsanlar Sintagma meydanına geri dönmek için 5 saat boyunca polisle savaştı. Diğerleri Korai meydanının karşısında Stadiou ve Penepistimiou sokaklarında büyük barikatlar kurdular ve Sintagma’ya ulaşmak için savaştılar ve kendilerini polis saldırılarına karşı savundular. Polis gücünün büyük kısmını Panepistimiou sokağındaki Atina Üniversitesinin önündeki barikata yoğunlaştırdı ve Propylaea’daki baikatı savunanlar polisle kafa kafaya çarpıştılar.

DELTA ve diğer motorsikletli birimler özellikle Mitropoleas sokağında kalabalığa birçok zaman akın etti; çevik kuvvet MAT’ta aynısını birçok kez yaptı ama ayrıca işler tersine de döndü. Barikatların ve esaslı grupların yanı sıra , göstericiler çok sayıda küçük gruplara ayrılarak küçük polis gruplarıyla çatıştılar ya da etrafta dolanarak katılacak bir barikat yada büyük bir grup aradılar.

Geceyarısından sonra parlementerlerin çoğunluğu (199) işsizlik 16 ayda ikiye katlanırken (diğer önlemlerin yanında) maaşların %22 düşürecek, asgari maaşı aylık 400 yuroya düşürecek yeni kemer sıkma muhtırasını kabul ettiler

Gün boyunca, 77 gösterici tutuklandı ve polis tarafından yaralanan 50’nin üzerinde insan hastaneye kaldırıldı. 10 Şubat’ta tutuklananların hepsi kefaletle serbest bırakıldılar.

Gece birçok banka, hükümet binası ve iki polis karakoluna göstericiler tarafından saldırılar düzenlendi. Atina belediye binası işgal edildi ama polisin yoğun güçleri binayı ele geçirdiler ve işgalcileri tutukladılar. Tüm Yunanistan’da kamu binalarının işgalleri devam ederken, Atina’da 40’ın üzerinde bina ateşe verildi. Hukuk Fakültesi işgalcileri mücadeleyi sürdürmek için herkesi sokaklara çağıran bir bildiri yayınladı; yine de 13 Şubat’ta erken saatlerde işgal sona erdi.

http://www.youtube.com/watch?v=_TUEchwXFsE

Yunanistan dışında pek çok yerde dayanışma gösterileri düzenlendi. Aşağıda Danimarka, Kopenhag‘daki dayanışma eyleminden fotoğraflar var

Dayanışma Silahımızdır!

Yunanistan: Ülke çapında protesto seferberliğinin ilk günü – Kendimizi borçlardan kurtarmak için mevcut olanı yıkmalıyız.

ÖZGÜRLÜK, TÜM İKTİDARIN ENKAZINDAN YEŞERECEK (A)

23.58 Atinada, Hukuk Fakültesi işgalcileri olgusal olarak üniversite himayesi için herhangi bir kurumsal hibeye meydan okuyorlar ve benzer direniş merkezlerinin Yunanistan çapında genişletilmesi için çağrı yapıyorlar. Sadece bir yıl önce, 300 göçmen-işçi olayında acımasız bir kuşatma ve tahliye deneyimlememize rağmen, bu saatlerde aynı bina hala toplumca muhafaza ediliyor ve savunuluyor. Özgür radyo 98 FM‘den yoldaşlar Hukuk Fakültesinden yıkımın radyo dalgalarını gönderiyorlar, böylece ajitasyon yayılıyor. Önümüzdeki günler, umut ve aynı zamanda umutsuzluk dolu uzun günler olacak. Bugün, boktan metropolsin sokaklarına çok fazla insan dökülmedi. Yarın ve ondan sonraki günler ya daha kararlı olacağız ya da ‘Godot’u bekliyor’ olacağız – sadece burda değil, sadece şimdi değil, bütün dünyada.

Uluslararası dayanışma bir kez daha mücadelenin devamı için kilit önemde olduğunu ispatlayacak.

20.45 Girit: Kandiye’de (Heraklion) bir çok katılımcıyla (tahmini 15.000 kişi!) bir akşam gösterisi yapıldı. Göstericiler, Eleftherias meydanına yürüyüş yaparken çatışmalar patlak verdi. Gösteri şu an sona erdi.

Medya patronları uşaklarına yeni ‘kurtarma’ planının (Pazar yerine) Pazartesi günü oylanacağı haberini dolaşıma sokmalarını ve ayrıca hükümet üyelerinin istifaları hakkında haberler yaymalarını emrettiler. Onların ‘gerçekleri’ ne olursa olsun, insanların seferberliği devam edecek.

20.00 İşgal edilen Hukuk Fakültesindeki yoldaşlar, avukatlardan Atina’da şu ana kadar gerçekleşen tutuklamalar hakkında bilgi aldılar. (Gözaltına alındıktan sonra salıverilenleri saymazsak) bugün 7 kişi tutuklandı ve ayrıca dünkü protestoda tutuklanan bir kişi daha var – tutuklananlardan ikisi çocuk yaşta ve çoğu polis tarafından sert bir şekilde dövüldü (kaburga kemikleri kırıldı vs.), tutuklananlardan en genci 15 yaşında. Muhtemelen ağır suçlarla ve ‘kapüşon-yasası’yla suçlanacaklar. 11 Şubat’ta Evelpidon mahkemelerinde (16. binada) savcı huzuruna çıkarılacaklar.

http://www.youtube.com/watch?v=rPfNxgxuhRM

http://www.youtube.com/watch?v=XzTnRF8vgc8

15.05 Sintagma’da önceden en azından bir protestocunun polis tarafından ağır bir şekilde yaralandığı teyid edildi.

‘Herhangi bir hapishane duvarının yanında durup insanlık tarihinin yozlaşmasından utanmayan biri, gardiyan ya da kör olmalıdır’

Bu sırada, Yunanistan çapında erkek ve kadın hapishanelerinde protesto seferberlikleri yayılıyor. Yunan hapishanelerinde sözde dekonjesyon sağlayan bir ‘adalet’ yasa tasarısı yakın zamanda parlamentoda reddedildi. Bu yasayla, en azından 1500 erkek ve kadın tutsak için olumlu bir işlevi olması ve birçoğununda serbest bırakılması bekleniyordu. Yasal koşulları ve yaşam koşulları için hapishanedekilerin toplu protestolrı devam etmekte. Şimdiye kadar ülke çapındaki bu seferberliğe katılan hapishaneler Grevena, Trikala, Larissa, Koridallos, Nea Alikarnassos–Girit, Corfu, Malandrino, Patras, Domokos, Nafplion, Thebes (kadın hapishanesi), Avlona’daki özel Gençlik Gözaltı Merkezi (çocuk hapishanesi), Chios, Nigrita–Serres, Komotini. Demokrasinin bu aşırı kalabalık cehennem çukurlarında protestocu tutsaklar hapishane yemeğini reddediyorlar veya baheye çıktıktan sonra içeri girmeyi reddederek günortasında isyana kışkırtıyorlar, bu arada, bunları birçok tesiste hapishanede çalıştırılan tutsakların grevi takip edecek (Alikarnassos ve Patras’ta tutsaklar greve başladılar bile). Protestocu tüm tutsaklar bilerek şartlı tahliyelerini veya hapishaneden ayrılmalarını riske atıyorlar, ve sürekli disiplin cezalarıyla ve (zaten mevcut gıda yetersizliği, ısıtma yetersizliği vs.nin ötesinde) işkencelerle tehdit ediliyorlar.

Toplumsal mücadelenin tutsaklarını unutanlar mücadelenin kendisinide unutmuş demektir.

15.00 Selanik, Kozani, Volos, Trikala ve Skopelos adasının aralarında bulunduğu çeşitli yerlerde gösteriler ve protestolar gerçekleşti. Korfu vilayet merkezinin yanısıra Larisa vilayet merkezide işgal edildi. Girit adasında protestocular şehirdeki insanları grev gösterilerine çağırarak Chania’nın çevre binasını işgal ettiler. İnsanlar Rethymno belediye binasınıda işgal ettiler. Girit, Kandiye’de (Heraklion) 50 anarşist ‘Ariadni’ süpermarketini bloke ederek aynı şirkette çalışan ve 15 gündür grevde olan depo işçileriyle dayanışmalarını gösterdiler. Aynı protestocular – işçilerinin 101 gündür grev yaptığı ve hala mücadele verdiği Aspropyrgos’daki ‘Yunan Çelik Fabrikasının’ sahibi – büyük sanayici Manesis’in hissedarı olduğu Alpha Bankasının bir şubesini bloke ettiler.

14.45 Atina Hukuk Fakültesi hala işgal altında. 18.30’da açık bir toplantı gerçekleştirilecek. Continue reading Yunanistan: Ülke çapında protesto seferberliğinin ilk günü – Kendimizi borçlardan kurtarmak için mevcut olanı yıkmalıyız.

Atina: Devrimci Mücadele davasında yargılanan yoldaşlarla dayanışmak için ticari radyoya müdahale eden anarşistler toplu halde gözaltına alındı

10 Ocak sabahı, Devrimci Mücadele (Epanastatikos Agonas, davaları sürüyor) davasıyla dayanışma grubuna mensup yaklaşık yirmi kişi, Kifisias Caddesi’ndeki ticari radyo flash.gr’ye girerek, yargılananlarla dayanışma mesajlarını iletmek için istasyonun yayınını kesti.

Radyonun yöneticisi ya da çalışanları resmi olarak polis müdahalesi talep etmemelerine rağmen bir sürü polis (motorsikletli DIAS birimleri, MAT gibi ekipler, sivil kıyafetli polisler ve diğerleri) olay yerine geldiler ve binayı kuşattılar. İçerde radyonun ofislerinde saatlerce mahsur kaldıktan sonra, öğlen saat ikide, dayanışma müdahalesine katılan anarşistler toplu halde gözaltına alındılar ve Alexandras Caddesi’ndeki polis merkezine götürüldüler: Polis ekipleriyle birlikte iki savcı da radyo istasyonunu basarak yoldaşları binadan çıkmaya zorladı; hepsi kelepçelendi ve cep telefonlarına el koyularak polis otobüslerinde tutuldular.

Haber yayılır yayılmaz, anarşistler polis merkezinin (GADA) önünde toplandılar. Dayanışma protestosuna yaklaşık 100 kişi katıldı (ön-toplanma noktası: Ambelokipi meto istasyonu).

Gözaltına alınan 20 kişi tarafından yayınlanan metin aşağıda:

Bugün, 10 Ocak 2012’de, anarşist/anti-otoriter hareketten yoldaşlar, 5 Ekim 2011’den beri Koridallos cezaevinde özel mahkemede süren Devrimci Mücadele davası için dayanışma kapsamında, ticari radyo istasyonu Flash 96 FM’e bir müdahale gerçekleştirdik.

Bu eylemi, dava sürecinin ve sanıkların politik söylevlerinin susturulması için uygulanan sessizlik duvarını ve politik direktifleri kırma çabası içinde gerçekleştirdik. Continue reading Atina: Devrimci Mücadele davasında yargılanan yoldaşlarla dayanışmak için ticari radyoya müdahale eden anarşistler toplu halde gözaltına alındı

Atina: “Dolap” – Yiyecek-kolektifi ağı hareketi

“Dolap”

Bize tekrar tekrar şunu söylüyorlar: Batı dünyasındaki bizler, benzeri görülmemiş bir bolluk çağında yaşıyoruz. Birkaç yıl önce sadece elit kesimin ayrıcalığı gibi görünen sınırsız malın keyfini sürüyoruz: cep telefonları, arabalar, yüksek hızlı internet bağlantısı, kişisel bilgisayarlar, sonsuz çeşitlilikte harika araçlar. Zehirli çöpten bir dünya yaratma tarihsel rollerini yerine getirene dek, bunlar yeteri kadar dikkatimizi çekerler. Böylece, temiz hava ve zehirli olmayan gıda gibi doğal olarak bize verildiğini düşündüğümüz şeyler, artık bir elitin ayrıcalığı olur. Buna ‘ilerleme’ diyorlar.

Bu durumda, uzmanların, şirketlerin, (cehennemle, yan etkileri görülmeden ne kadar radyoaktif madde alabileceğimiz meselesine odaklanmış bir diyolag içinde olan) ilaç firmalarının ve bilim adamlarının ellerine bırakmaktansa hayatlarımızın kontrolünü yeniden kendi ellerimize almaya başlamanın vakti geldi. Gıdamızın kalitesinin ve özünün endüstrinin çıkarlarına bağımlı olmasına izin vermek yerine, kontrolü kendi ellerimize alalım.

Ateş pahası biyolojik ürünler olarak sunulan sağlık ve ekoloji vaatlerini tüketmekten; bir sonraki gıda skandalının patlak vermesini beklemekten; süpermarketteki havuçlara bakıp hekzavalan kromium içerip içermediğini düşünmekten; çileklere bakıp Manolada’da göçmenlerin köleler gibi çalıştığını düşünmekten; kışın (tadı olmadığı için dekor olarak) domates kullanabilmek için tüm yörenin böcek ilaçlarıyla zehirlenmesinden; daha çok ve artan miktarlarda zehiri pasif olarak tüketmekten bıktık. Gıdamızın söz konusu olduğu yabancılaşmanın bu ileri aşamasında, bariz olanı yeniden keşfediyoruz: işbirliği, paylaşım, karşılıklı yardımlaşma.

Bu nedenle üreticilerle doğrudan temas kuracağımız bir işbirliğine giriyoruz (daha kaliteli gıda sağlıyor, her türlü aracıdan kaynaklanan maliyet artışından tasarruf edip küçük üreticilere destek oluyoruz). Tarım ve gıda üretimi konusunda bilgilerimizi paylaşıyoruz. Ot ve meyve topluyoruz. Bahçemizdeki fazla limonu veriyor, başkasının bahçesindeki fazla kayısıyı alıyoruz. Kendi köyümüzden patates getiriyoruz ve başkasının köyünün dışındaki bakılmayan arazilerden badem ediniyoruz. Kısacası, bir yiyecek dağıtımı ve ortaklaştırılması ağı yaratıyoruz.

Her Salı saat 6‘yla 11 arasında Autonomo Steki‘de (Z. Pigis & Isavron) bilgimizi, ürünlerimizi ve fikirlerimizi paylaşıyoruz. Yiyeceğimiz üzerindeki kontrolü tekrar ele alıyoruz ve üreticilerle doğrudan bağlantılar kuruyoruz. Paylaşma kolektifimizi zenginleşterecek herkesi bekliyoruz.

Yiyecek-kolektifi ağı hareketi

kaynak: tontoulapi.espivblogs.net

Atina: Tutuklu Panagiotis Avdikos şimdi hem açlık hem de susuzluk grevinde

Koridallos zindanlarında seferberlik – Sağlık durumuyla ilgili haberler

3 Aralık’ta Koridallos cezaevi önünde yapılması planlanan Panagiotis Avdikos’la dayanışma gösterisi gerçekleştirildi. Çeşitli polis memurlarının, bir polis birimi otobüsünün, motorsikletli DIAS’ın, polis barikatlarının her sokakta bulunduğu, polisin heryerde olduğu mekan savaş alanına benziyordu. Polis, bir yoldaşın bakışlarını çok kışkırtıcı bulunca, birkaç dayanışmacı gözaltına alınmakla tehdit edildi. Toplanan insanlar Koridallos cezaevinin sözde hastanesinin karşısına ulaşarak Panagiotis’in haklı mücadelesine destek verdiler. Erkek cezaevindeki tutukluların tepkisi hemen ve hareketli oldu. Açlık grevcisi, daynışmacılarla telefonla görüştü ve mücadelesini adalet yerini bulana kadar sürdürmeye kararlı olduğunu bildirdi. Daha sonra göstericiler, özellikle anarşist mahkum Stella Antoniou ile dayanışmalarını göstermek için kadınlar cezaevinin karşısına hareket ettiler.

Panagiotis’ın durumu için şimdiden sağlığının telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar gördüğünü söyleyebiliriz. Hapishane savcısı onu zorla damardan enjeksiyonla tehdit edince, susuzluk grevine başlayarak durumu hızlandıracağı cevabını verdi.

Protestodan bir gün önce, cezaevi yetkilileri Panagiotis’i hastaneden bir hücreye yerleştirmeye niyet ettiler ve ‘açlık grevini bıraktığı’na dair söylentiler yaydılar. Açlık grevcisi, dayanışma grubuyla irtibata geçtikten sonra, yoldaşlar hastanenin yöneticisine eğer yargılama-öncesi tutukluluk durumunda olan mahkuma birşey olursa, sorumluluğun yöneticide olduğunu söyleyerek şikayetlerini bildirdiler. Yönetici sorumluluğu görevli doktora atmaya çalıştı. Ne var ki, tehlikeli transferin gerçekleşmemesi başarıyla sağlanmış oldu.

5 Aralık’tan itibaren susuzluk grevine girdi. Bugünkü sağlık durumuna baktığında, çok yakında komaya gireceğine inanıyor. Hapsedilmesini tamamen haksız ve keyfi buluyor; buna rağmen Yunan ‘adaleti’ ve cezaevi sistemi insan yaşamı için alenen umursamaz bir tavır takınıyor.

İletişim adresi:
Panagiotis Avdikos
Aghios Pavlos hastanesi
Koridallos cezaevi
Terma Nikiforidi (Sokak)
PO Box 18122, Athens–Attica, Greece

Panagiotis Avdikos’a hemen şimdi özgürlük!
Dayanışma silahımızdır!

Korint’in Antistrofi Metrisi’si (‘Gerisayım’) Kolektifi

http://www.youtube.com/watch?v=WZvOXfGjSjw

Halandri, Atina: 6 Aralık gösterisinde polis istasyonuna saldırı

Alexis Grigoropoulos’un öldürülmesinin ve 8 Aralık ayaklanmalarının 3. yıldönümü anısına Yunanistan ve dünyanın diğer yerlerinde baskı karşıtı anma törenleri yapıldı. 6 Aralık 2011‘de Halandri banliyösünde genel olarak lise öğrencilerinin örgütlediği bir sabah yürüyüşü gerçekleşti. (Çoğu genç) 150’den fazla kişi protesto yürüyüşüne katıldı. Gösteri, Aghios Nikolaos meydanında başladı ve o sırada (mavi üniformalı) YMET kuvvetleri tarafından korunan polis istasyonuna doğru devam etti.

Gençler, polis istasyonuna taşlar atarak saldırdılar ve girişe ulaştılar. Polisler geri çekilip bina içine sığınmak zorunda kaldı. Yaklaşık beş dakika süren bu doğrudan eylem sırasında, binanın cephesi paramparça edildi ve bir polis kalkanı ganimet olarak alındı. Polisler, isyancıları dağıtmak için yangın söndürücüler ve şok bombaları kullandı. Protestocular tekrar sokağa yöneldi ve yürüyüşlerine devam etti. Yakındaki park halindeki lüks arabaya saldırdılar, mağaza camlarını kırdılar, yolları üzerindeki bankaların gözetleme kameralarını tahrip ettiler. Baskı karşıtı gösteri kimse gözaltına alınmadan sona erdi.

kaynak

Nea Smirni, Atina: Süpermarkette kamulaştırma

Bireysel kurtuluştan kolektif kamulaştırmaya

30 Kasım, çarşamba günü, Atina’nın güneyinde Nea Smirni banliyösünde bir süpermarket kamulaştırması daha gerçekleştirildi. Doğrudan eylemi gerçekleştiren yoldaşlar aşağıdaki bildiriyi yayınladılar:

“[…] Sınıfların ortak çıkarları için birleşerek, dünyanın zenginlik üreticileri, hayatlarımızı hakimiyet altına alanlara hergün tepki vermelidir.

Grevlerle, işgallerle, üniformalı piçlerle çatışarak, süpermarketler ve çokuluslu şirketlerin kolektif kamulaştırılmasıyla, üretim araçlarını kurtararak ve yaygın sabotajlar yaparak, sömürenlerin zenginliklerinin sömürülenlerin kanı olduğunu açıkça ortaya koymalıyız.”

Atina: ‘Hepimiz potansiyel tutuklularız’

2001’de 8.343 tutuklu
2011’de 11.674 tutuklu
Son 5 yılda 6 yeni cezaevi

Bildiğimiz kadarıyla Yunan cezaevlerindeki mevcut koşullar:
Aşırı doluluk, çıkış izinlerinin yasadışı/keyfi reddedilmesi, cezaevi personelinin işkence ve kötü muamele yapıtığı suçlamaları, yetersiz tıbbi bakım ve ilaç tedavisi, psikotropik ilaçların kontrolsüz kullanımı, insanlık dışı transfer koşulları, ısıtma, yiyecek, temel ihtiyaçlar, tıbbi bakım, rehabilitasyon alanlarında devlet kesintileri vs.

Bu yüzden ve özellikle tutukluların topluma yapılan saldırılardan daha fazla etkilenmeleri nedeniyle, Holargos-Papagou halk meclisi olarak, bizim için fazla onlar için kıt olan şeyleri, Thiva’daki kadın hapishanesindeki ve Avlona çocuk hapishanesindeki tutuklulara sunmaya karar verdik. İhtiyacınız olmayan kıyafetler (özellikle astarsız, kapişonsuz, metal parça içermeyen kadın ve çocuk giysileri), banyo malzemeleri (sabun, şampuan, hijenik peçeteler), kitaplar ve telefon kartlarınızı, 3 Aralık’ta 12:00-15:00 arasında Perikleus sokağındaki alışveriş merkezinin önündeki bedava pazara ve her çarşamba ve cumartesi saat 19:00‘daki Holargos belediye avlusunda yaptığımız halk meclisine getirmenizden memnuniyet duyacağız.

Tutukluların günlük mücadelelerine ufak bir katkımız olmuş olsun. Özgürlüklerinin yanısıra insan haklarından da mahrum kalmalarına izin vermeyelim.

Holargos-Papagou Halk Meclisi

Atina: 1 Aralık’ta genel greve çağrı posteri

1 Aralık’ta genel grev ve gösteri
Herkes sokağa!

Saat 11.00’de, Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi önünde toplanma
Saat 10:30’da, Kyprou ve Patission Parkında ön-toplanma

Sömürü, yoksulluk, baskı, korku ve ırkçılığa karşı.
Çalışanlar, işsizler, gençler, yerliler ve göçmenler ortak direniş.
Her türlü toplumsal ve çalışma alanında öz-yönetim mücadelesi.
Eşitlik, dayanışma ve özgürlüğe dayalı yeni bir toplum yaratmak için.

Kipseli/Patissia mahalleleri direniş ve dayanışma meclisi
kaynak: sakakp

Atina: Açlık grevi yapan cezaevi mahkumu Panagiotis Avdikos’la uluslararası dayanışma için ACİL çağrı

Uzun bir açlık grevinden sonra Panagiotis Avdikos şu anda Koridallos cezaevinin Aghios Pavlos ‘hastane’sinde tutuluyor.

18 Nisan 2011’de, uyuşturucu bulundurma suçlamasıyla, evinin önünde tutuklanmıştı. Yunan demokrasisinin zindanlarına hapsedilmesine yolaçan bu polis komplosunu protesto etmek için hemen açlık grevine başlamaya karar vermişti.

2011 Mayıs’ından beri (Ağustos ayında kısa bir ara vererek) açlık grevi yapıyor. Serbest bırakılmasını reddeden ve böylece barbar ve vahşi hapishane sistemini koruyan otoritelerin ihmali nedeniyle şimdi Panagiotis hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

29 Kasım Salı sabahı, Komotini’de (kuzey Yunanistan) Anarchist Hangout Utopia A.D.‘den yoldaşlar şehrin merkezindeki bazı yerlerin yanısıra mahkeme ve hukuk firmalarının önlerinde de metinler dağıtarak anarşist bir müdehale/karşı-bilgilendirme eylemi yaptı. Hukuk Bürosuna da bu metinleri verdiler. Broşürler genel olarak mahkumun mektuplarını içeriyordu.

Korintli Mahkumlarla Dayanışma Grubu
Korint’in Antistrofi Metrisi Kolektifi

Panagiotis Avdikos’a destek olmak için toplanma çağrısı:
3 Aralık saat 15:00’de Koridallos cezaevi önünde.

Panagiotis Avdikos’a özgürlük ! Hemen !
Hapishane duvarlarına son ! Katil-Devlet’e son !
Dayanışma silahımızdır !

Exarchia, Atina: Sklavenitis market-zincirine ait bir markette kamulaşırma

26 Kasım 2011’de, bu cumartesi öğlen, bir grup arkadaş, Charilau Trikupi sokağındaki Sklavenitis market-zincirine ait bir marketi kamulaştırdı.

Kamulaştırılan temel ihtiyaç malzemeleri ve gıda Kallidromiu halk pazarında dağıtıldı. Burada bulananların çoğu eyleme olumlu tepki verdi ve ürünleri sepetlerine koydular.

Tek olumsuz tepki biz giderken bir Sklaventis çalışanının “Yazıklar olsun!” diye haykırmasıydı. (O ve tüm çalışanlar bilsin ki utanması gereken, insanın insan tarafından sömürüldüğü günlük kabusunu yaşayan insanlara karşı ‘rüya’larını yaşayarak sürekli daha fazla zengin olan kapitalistler ve patronlardır.)

ONLARIN ZENGİNLİKLERİ BİZİM KANIMIZ
SERMAYEYİ KAMULAŞTIRMA HER YERDE

Yoldaşlar

kaynak: athens.indymedia.org

Yunanistan: 17 Kasım gösterileri

“Resmi” kaynaklar 78 kişinin gözaltına alındığını, bunların 13’inin tutuklandığını bildirdi. Gösteriye 50.000’den fazla insanın katıldığı tahmin ediliyor.

Göstericilerden birinin ciddi bir şekilde yaralandığı bildirildi. İki ayağı kırıldı ve kafası dahil vücudunun diğer bölgelerinden yaralandı. Anlaşılan (athens.indymedia’ya göre) Kolanaki sokaklarında DIAS motorsikletli polisleri tarafından kovalanırken yüksek bir yerden düşmüş.

(18.30 GMT+2) Aleksandras Bulvarında yanan barikatlar kuruldu. Öncesinde, AB binasının önündeki polis kabini ateşe verilmişti. Gösterici kitlesinin artık terketmiş olduğu ABD Elçiliği Binasının önündeki sokak lambaları kapatıldı. Diğer bloklardan ayrı şekilde KKE/PAME bloğu hala Vasillis Sofias bulvarından elçiliğe doğru ilerliyor. Protestocular, Mavili meydanında barikatlar kurarak polisle çatışıyorlar.

Biz bu satırları yazarken (17.20 GMT+2), parlamentonun önünde, polislerle (genelde anarşist ve anti-otoriter bloktan) protestocular arasında ufak çaplı çatışmalar yaşanıyor. Bu arada birçok kişinin gözaltına alındığına dair haberler geliyor. Göstericiler hala Atina sokaklarındalar; gösteri, beklenenden daha az katılımla Klafthmonos Meydanı’nda başladı. Önceden polis, Sintagma ve Exarchia’da -Politeknik Üniversite binasında-, Patission sokağında gözyaşartıcı gaz kullandı ve tüm mahalle polis birimleri tarafından kordona alındı. Radyo 98 FM’in canlı yayınına göre şu ana kadar savaşçı Aris Seirinidis ve annesi dahil olmak üzere yaklaşık 100 gözaltı var. Polisler kelimenin tam anlamıyla heryerdeler. Her yılki gösteride olduğu gibi göstericiler Amerikan elçiliğine ulaşmaya çalışırken, Sintagma’da Vasileos Georgiou sokağı kordon altına alındı. Bunun aksine, PASOK gibi politik partilerle bağlantılı bloklara, Amerikan Elçiliği dışındaki topluluklarına ulaşmaları için müsaade edildi.

Parlamentonun yanındaki alışılmış polis parmaklıkları bu sefer kurulmamış. Sintagma Meydanından Amerikan elçiliğine yürümeleri için protestoculara şimdi izin verildi (!). Önceden gelen haberlere göre, Sintagma meydanında Anarşist Arşivler Grubu (Anarchist Archives Group) polisler tarafından çembere alındı.

Sürekli polis kontrolü olduğu bildiriliyor ve şehirmerkezindeki metro istasyonları ve ana caddeler kapatılırken Atina sokaklarına yaklaşık 7000 polis eşkiya sevk edildi. Stalinist KKE güçleri Omonia Meydanı’nda toplanmak üzere.

Ano Glyfada’da ses sisteminin kurulduğu Aghios Tryphonas Meydanı’nda şu an 150 kişi toplandı.
Fotoğrafta, 1973 ayaklanması anısına, Zografou mahallesinde sabah spontane bir şekilde yürüyüşe geçen 100 öğrenci görülüyor. Öğrenciler faşistlere, tasarruf önlemlerine ve IMF’ye karşı sloganlar attılar. Seferberlik mahalle sakinleri tarafından hoş karşılandı.

Patras şehrinde, sabah Corinthou ve Ermou sokaklarında, anti-otoriter lise öğrencileriyle polis birimleri arasında çatışmalar patlak verdi. Öğrenciler belediye binasına boya bombalarıyla saldırdılar.

Selanik’te protestocuların Politeknik Üniversitesi’ne yaklaşırken dikkat etmesi gerekiyor. Burada birçok kişi gözaltına alındı. Üniversitenin çevresindeki alan KNAT stalinistleri ve polis birimleri tarafından kordona alındı.

Atina: 17 Kasım gösterilerine çağıran Anarşist posterler

Yunan askeri cuntasına (1967-1974) karşı 1973’teki Atina Politeknik ayaklanması anısına 17 Kasım’da yapılacak gösterilere çağıran posterler:

Ekonomik ve politik çöküşle karşı karşıya kalan bizler,
sosyal ve sınıf mücadelesinin günden güne geliştiği her yerde,
devrimci örgütlenme için gereken koşulları oluşturmalıyız.

Arabuluculuk mekanizmalarını, sendikalist bürokrasileri ve politik partilerin dalaverecilerini kırmalıyız.

Gösteri: 17 Kasım, 14.00, Klafthmonos Meydanı
Anarşistler / Anti-otoriterler

Politeknio 2011

Zorbalık ve köleliğin karanlığıyla karşı karşıyayken, özgürlüğün güneşinin parlaması için biz, mücadele ve insanlığın aydınlık yolunu seçiyoruz.

Toplanma: Perşembe, 17.11.2011, 15.30, Sintagma
Atina’dan Anarşist Arşivler Grubu

DÜN, TANKLARLARIYLA [1973]
“Atina Politeknik Üniversitesi boşaltıldı; ordu tanklarla müdahale etti”

BUGÜN, BANKALARIYLA [2011]
“Hükümet iflasını itiraf etti; oy kullanma vergisi ve maaşlar donduruldu”

İSYAN ŞİMDİ

17 Kasım 1973. Gençlik isyan eder, diktatörlük karşıtı mücadele zirveye ulaşır. 38 yıl sonra görüyoruz ki hiçbirşey sona ermedi. [. . .]

Büyük grevlerde polisin/güvenlik güçlerinin saldırılarını, terör kanunlarını, darpları ve tutuklamaları, hileli davaları, üniversitelerin özerkliğinin kaldırılmasını, gösterileri bastırmak için eğitilen askeri birimleri ve tabii ki siyasi mahkumları unutmuyoruz. Klise eleştirilerimizden kurtulamaz; mülkleri, kurumları ve çıkarları, armatör parababaları, büyük sanayiciler ve bankerlerle bağlantılı, bu parazit kurum inananları eylemsizliğe ve hüsnükuruntuya sevk ediyor. Hala, bu gerici mekanizmanın muhafazakar çağrılarıyla aklı çelinenlere sadece şunu söyleyebiliriz: Değişim dualarla gerçekleşmez.

Günümüz kapitalist krizini yaşayan ve geçmişteki Politeknik ayaklanmasını vurgulamak isteyen bizler, yerel toplulukları, Ano Glyfada, Elliniko and Argyroupoli mahallelerindeki yürüyüşlere davet etmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Böylece, çok sayıda direniş ve çatışma cephesi açıyor ve merkezi olmayan (dağınık) eylem fikrini ve önemini teşvik ederek dayanışma ilişkileri oluşturuyoruz.

Irkçı ve faşist davranışları dışlıyor, ilk hedefimizi Dayanışma ve Merkezsizleştirme (decentralization) olarak belirliyoruz.

DEVLET, SERMAYE VE TERÖR KANUNLARINA KARŞI
SOKAKLARA ÇIKARAK HAYATIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ

Ano Glyfada, Elliniko and Argyroupoli’de (Atina’nın güney banliyöleri)
yerel gösteriler
Toplanma noktası: 17 Kasım, 16.00, Aghios Tryphonas Meydanı, Ano Glyfada
Elliniko, Argyroupoli, Ano Glyfada anarşist kollektifi


İngilizce olarak —> Heraklion, Girit