Category Archives: Duyurular

Kara Aralık için Uluslararası Çağrı

Yoldaşların çeşitli coğrafyalarda ve farklı mücadele yollarla gelen, ancak anarşist saldırının yayılması için aynı özlemle olan, Yunan demokrasi cezaevlerinde tutulan kardeşler tarafından yayınlanan Kara Aralık çağrısını destekliyoruz.

Biz özgürlük ve anarşi için mücadelede düşmüş herkes ve ölenlerin kara belleğin canlanması için çağırıyoruz.

Biz yasadışılığın zor yolunu kabul edenlerin yanı sıra, Otoritenin tüm biçimleriyle çatışarak onların inatçı duruşu nedeniyle hapisle karşılaşan yoldaşlarla kavgacı dayanışma aktivasyonuna çağırıyoruz.

Biz aynı savaşta farklı siperlerden – düşmanın en zayıf yerinden vurabileceğimizi – çabalarımızın parçalanmasının durdurulması için çağırıyoruz.

Karşı-bilgi faaliyetlerden, eylemli propaganda eylemlerine, bu ay en iyi şekilde ve birbirimizle karşılaşma, birlik olma, ve eş zamanlı olarak Otorite dünyasına karşı gayri resmi, uluslararası ve isyancı şekilde gücümüzü gösterelim. Ortak noktaları vurgulamak için, ama aynı zamanda farklı bakış açılarımızı, yoldaşlık ve karşılıklı saygı ruhu içinde bu şansı kaçırmayalım.

Ölülerimiz asi adımları eşlik eden kara bellek ile 

Tutsak ve kaçak yoldaşlar ile suç ortaklığı ve dayanışma


Herkes tarafından olası tahakküme karşı savaş


Anarşistler Kara Aralık için duvarların dışında

Kaynak: A BLOK via Sosyal Savaş

Atina: Thissio’da Melina Kültür Merkezi anarşistler tarafından işgal edildi

“Katil huhuk devleti. Nikos Romanos ve açlık grevindeki diğer yoldaşlarla dayanışma”

Bugün, 6 Aralık 2014‘te Herakleidon caddesi ile Thessalonikis caddesinin kesiştiği yerdeki Atina Melina Kültür Merkezi’ni işgal ettik.

İşgal, Alexandros Grigoropoulos cinayetinden 6 yıl sonra, Nikos Romanos’un sürmekte olan mücadelesiyle bir dayanışma eylemidir.

Amacımız çokyönlü anarşist hareketin devam etmesi ve artmasıdır. Sosyal savaşın kuvvetlenmesine katkı sağlayan tüm girişimleri destekliyoruz.

Açlık grevine çıkan Nikos Romanos, Yannis Michailidis, Andreas-Dimitris Bourzoukos ve Dimitris Politis’in mücadelelerinin zaferi için.

Ayrıca Patras’taki Aghios Stefanos hapishanesine kapatılan ve 3 Aralık’tan beri açlık grevinde olan Messolonghi’den Gou.Sou. yoldaşa güç vermek için.

Suriyeli mültecilerin mücadelesini destekliyoruz.

Farklı Yunan hapishanelerinde, hücrelerine girmeyi reddeden, cezaevi yemeğini geri çeviren ve sembolik açlık grevi yapan tüm savaşçıları sıkılı yumruklarımızla selam ediyoruz.

SINIRLAR ATEŞE – HAPİSHANELER ATEŞE
UNUTMUYORUZ – AFFETMİYORUZ

Not: Sokaklarda, barikatlarda, işgal edilmiş binalarda görüşmek üzere.

[Cybrigade] Espiv sunucusunun kapatılmasına dair (7/7)

[8/7/2014: espiv tekrar online oldu]

7 Temmuz 2014, Pazartesi günü, Panteion Üniversitesi (Atina’da, espiv sunucusunun bulunduğu) rektörü, espiv sunucusunun fişten çekilmesi ve servisdışı kalması emri verdi. OnLine Sales adındaki çağrı merkezinin sahibi tarafından üniversite yönetimine sunulan, patronun kendisini karaladığını iddia ettiği bir blog yazısının silinmesini ve aynı yazının yazarının isminin belirlenmesini istediği dava dışı bir bildiri bahane edildi.

Bahsedilen blog yazısı şöyle:
——
“OnLine Sales: İşveren keyfi davranmaya devam ediyor; Çalışma Müfettişliği’nde (Atina) yapılacak toplantıya çağırımızdır.

6 Haziran 2014’de, patron, şirketin “satış hedefi”ne ulaşana kadar ücretsiz ve fazla mesaiyle çalışmayı reddettiği için iş arkadaşımız E.T.’yi işten attı. Daha önce defalarca belirttiğimiz gibi bu gereklilik bu çağrı merkezinin genel bir uygulamasıdır. Ancak, işarkadaşımız E.T.’nin durumunda, hiçbir mali veya başka bir talebinin olmadığına dair dökümanı imzalamayı reddetmesi ve meşru çekincelerini dile getirmesi üzerine, patron tüm sınırları aştı ve sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu.

*/16 Temmuz Pazartesi günü saat 10:00’da, Çalışma Müfettişliği (Agisilaou Sokağı, no:10, Omonia civarı, Atina) olarak işçi arkadaşlarımız I.K, E.D ve E.T.’nin şikayetlerini inceleyeceğimizi; bu yüzden sendikaları, kolektifleri, mahalle komitelerini ve tüm çalışanları toplantıya katılıp I.K. ve E.D.’nin işe iade edilme mücadelesinin yanısıra işverenin pervasızca keyfi davranışına maruz kalan E.T.’ye destek olmaya davet ettiğimizi hatırlatırız./*

Konu hakkında alakalı (Yunanca) yazılara aşağıdak bağlantılardan ulaşılablir: burdan ve burdan
——

6 yıllık espiv sunucusunun idari ekibi olarak tam altı yıldır var olan Cybrigade, ilgili tüm kişileri aşağıdaki konularda bilgilendirir:

Espiv, kapitalizm ve hiyerarşiye karşı duran muhalif hareketlere adanmış bir internet altyapısıdır. Biz, espiv’le kişilerin ve kolektiflerin örgütlerinin kendini ifade etmesi için dijital mekan sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda kendimizi dijital haklar, vazgeçilmez mahremiyet hakkı, kesintisiz iletişim ve ifade özgürlüğü için savaşan küresel bir topluluğun parçası olarak görüyoruz. Espiv’de biz, sunucumuzun sağladığı herhangi bir servisle iletişimde bulunan kişilerin belirlenmesini/tanımlanmasını sağlayacak verilerin depolanmasına/kaydedilmesine karşıyız. Cybrigade espivblogs.net ve espiv.net’te açıkça aşağıdaki ifade yer almaktadır:

“Bu domain’de (espiv.net) bulunan tüm içerik ‘Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Greece License’ altında lisanslanmıştır. İdari kolektif, ifade özgürlüğünü savunur, bu yüzden yüklenen fikirler veya metinler hiçbir durumda sansürlenmeyecektir. Buradaki işleri kullanmak için gereken lisans’ın sağladıklarının ötesinde izin isteyenler espiv.net’te listelenebilir.
Espiv, hiçbir servisinde, kullanıcılarının belirlenmesini sağlayabilecek verileri depolamaz. ziyaretçilerin ve kullanıcıların verileri (örneğin IP adresleri) sunucuda kayıt altına alınmaz.”


Sonuç olarak, Cybridge, hertürlü kimlik bilgisini saklamamayı, bunun ötesinde işveren veya diğer baskıcı unsurlar dahil hiçbir varlığa kimik bilgierini temin etmemeyi seçmiştir.

Bir sonraki adımlarımız/eylemlerimiz hakkında sizi bilgilendireceğiz.

https://espiv.net/node/232

İstanbul: Kadıköy’de yeni bir işgalevi

Dün (31/3/2014 Pazartesi) Kadıköy‘de bir bina işgali gerçekleştirdik.

Bina 1951’de inşa edilmiş. Bu bina, tasarımı ve fiziksel özellikleri bakımından niteliksiz tonlarca beton apartmanın inşaa edilmesiyle sonuçlanan inşaat patlamasından önce yapılması bakımından özel bir bina. Kullanılan malzemenin (betonarme) kaliteli olması, yıllarca (15-20 yıl) kullanılmamış olmasına rağmen çatının fazla bir hasara uğramamış olmasının da etkisiyle görece iyi durumda. Bina yakın zamanda yangın tehlikesi atlatmış. Çevredeki insanlar yangının binayı geçici barınak olarak kullanan tinercilerin ihmali sonucu çıktığını söylüyorlar. Yangından sonra belediye zemin katın kapı ve pencere boşluklarını duvarla örmüş. Bina yapıldığı dönemin örneklerinden çokazının günümüze ulaşmış olması ve özgün tasarımı bakımından korunmaya değer. Mimar zamanın modernist akımından etkilenmiş aynı zamanda geleneksel türk-anadolu evlerinden feyz almış gözüküyor. Her kat bir holü çevreleyen odalar ve birer adet banyodan oluşuyor. En üst katta çevreyi iyi gören ve odaları çevreleyen geniş teras ve balkona yer verilmiş. Bunlar çok keyifli ve çevreye hakim açık alanlar. Mimarın kim olduğunu halen bilmiyoruz ama araştırırsak bir takım verilere ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

Şimdi gelelim işgal eyleminin nasıl ve neden yapıldığına…

İşgal 10-15 kişinin inisiyatifiyle gerçekleşti. Don Kişot işgalinin öncüleri diyebileceğimiz kişiler ve Beşiktaş’ta işgalevi girişiminde bulunan bir başka gruptan insanların birararaya gelmesi ve ortak hareket etmesi söz konusu. Daha önce Don Kişot işgalinde bulunan insanların Don Kişot’un geldiği son noktadan duydukları memnuniyetsizlik onları motive eden faktörlerden biri. Başka bir yazının konusu olabilecek bu durum için işin içinde çok da fazla olmayan biri olarak şimdilik şunları söyleyebilirim. Don Kişot’a sonradan katılan ve karar verme mekanizmasını kendilerinde yoğunlaştıran Yeldeğirmeni Dayanışması’nın inisiyatif alma durumunu (kişisel yada kollektif teşebbüs kabiliyeti) başlangıçtaki seviyeden aşağılara çekmesi ve eylemden ziyade teorik analizlere ağırlık vermesi ve bunların sonucu olarak da mekanın efektif şekilde kullanılamaması bir takım insanlarda memnuyetsizlik tatminsizlik yarattı. Toplumdan dışlananları (evsiz, serseri, mülteci vs.) dışlayan bir tutumun sergilenmesi mevcut duruma getirilen bir başka eleştiri. Yardım için toplanan giysilerin olduğu odaların aylar geçmesine rağmen hala düzenlenememesi mekanın efektif kullanılmamasına bir örnek olarak verilebilir. Bu durum aynı zamanda toplananların ihtiyaç sahiplerine ulaşamaması anlamına da geliyor. Herşeye rağmen Don Kişot’ta insanlar toplanıp fikir alışverişinde bulunup, sunumlar, film gösterimleri yapıyor. Çevredeki benzer motivasyonlarla teşebbüs edilen mahalle evi, bostan, fabrika işgalleri gibi hareketler için bir bağlantı noktası oluşturuyor. Sosyal merkez işlevine odaklanan bu mekanın bazı artı noktaları bunlar. Bu deneyimlerden çıkarılan dersler ve farklı işlevlere cevap verebilecek başka bir mekan ihtiyacı yeni işgalin motivasyon kaynağı.

İşgalden 3-4 gün önce çevredeki insanları tanımak ve hareketle dayanışma eğilimlerini görmek amacıyla sokakta dolaştık. Binanın karşısında İtfaiye binası ve geniş bir otopark alanı var. Hemen yanımızda desteğini bizden esirgemeyen bir bisikletçi var. Sokakta yakınlarımızda manav, takı dükkanı, giysi mağazası, kanatçı, sucu, gibi dükkanlar var. Eylemimize genel olarak olumlu bir bakışları olduğunu düşünüyoruz. Yardıma ihtiyacımız olup olmadığını soranlar çoğunlukta. Bir de evsizlerin yakın çevrede dolaştığı bir bölge. Yağmurlu günlerde pabucu patlak dolaşan donmamak, hasta olmamak için sabaha karşı ateş yakmak zorunda olan insanların diyarı. Binanın yangın tehlikeleri geçirmiş olması bu yüzden. Algılarını tiner, yapıştırıcı gibi maddelerle köreltmedikleri zaman hayatlarını çekilmez bulan insanların kapı ve pencerelere duvar örülmeden önceki sığınağı. İçerde duvarda bir sığınmacının diğerlerine önemli bir duruma parmak basan tehdit içeren mesajı: “Buralara işeyenin anasından başlarım”. Anasız bir dünyada çok ağır çeken bir küfür. Aklımdan hemen küfürsavar bir cevap geçiyor “Önce anamı bulman lazım.”

Oraya saat beş buçuk civarı gittiğimde binanın duvarları ve kaldırım taşları boya bombalarıyla ve şablonlarla rengarenk boyanmış, pankartlar asılmıştı. Bay Samsanın bir resmi, “Seçimle gelmedik, seçimle gitmeyeceğiz”, “Sınırsız, sınıfsız, sürgünsüz dünya”, Mülk böceklerindir” gibi şeyler. Yukardaki balkondan asma bir merdiven sarkıyordu. karşıdan da birileri yakındaki çeşmeden doldurdukları su dolu plastik galonlarla geliyorlardı. Yukarıda 5-6, aşağıda sokakta olanlara tırmanmayarak katılan 10-15 insan vardı. Asma merdivenle balkona tırmandım. Aşağıdan birinin merdivenin alt basamağını tutup ipi germesi gerekiyordu. Evi görünce büyülendim. Ortak kurulmaya çalışılan başka bir hayat için mükemmel bir boşluk dizgisi. Mekan harika çözülmüş. Tüm çevreyle görsel ilişki kurabilen, keyifli ortamlara olanak veren bakım görüp, muhafaza edilmesi gereken eşsiz bir bina.

Merak edip yukarı aramıza gelme inisiyatifini gösteren insanlar içeride olmasını beklediğimiz ruh halini kat kat yükseklere taşıdılar. Merdiveni tırmanırken salgıladıkları adrenalin içeride insanlarla tanıştıklarında salgıladıkları serotoninle birleşince muhabbetin tadından yenmedi. Hava karardığında kalanlardan 8 kişi kendimizi, birbirimizi ve binayı kutladık. Kutlamaya 2 davetsiz yepisyeni misafir daha geldi. Sonrasında tek tek merivenden indik, son kalanımız merdiveni toparladı, iple aşağı indi ve yolumuza devam ettik.

Ertesi gün saat 2 civarı omzumda kürek, faraş elimde süpürgeyle oraya vardığımda yukarıda temizlik başlamıştı. Gün boyu meraklı hevesli yeni insanlar dandik, pek güvenli olmayan asma merdivenimizden tırmanmaya cesaret ederek kendileri ve yapabildikleriyle aramıza katıldılar. Yer süpürüp, duvar kazıdık. Moloz çıkarıp, şişe topladık (Tinercilerin içecek tercihi çamlıca gazozları.), Zamanın duvarda buraktığı izlere baktık. Çok sayıda Bisiklet lastiği vardı onlara daha pek dokunmadık. Bir ara merdivenimiz servis dışı oldu ama bir saate aramızdan biri geçici olarak bu problemi çözdü. Yeni bir merdiven düzeneği düşünmek şart.

Gün boyunca sokaktan geçen her yaştan insanın olanlara karşı merakları, heyecanları, ilgileri gün boyunca keyfimize keyif kattı. Herkese aferin… Şimdilik bu kadar.

İstanbul: Özgür Ortak Alan 1903

22 mart 2014

1903 senesinde taş ve tahtayla vücut buldum. İnsan fikri ve emeğinin ürünüyüm.

Birçok şey yaşadım.

İşçilerin gayreti, çocukların koşuşturmacaları ve kahkahaları, öğretmenlerin vaazları… Sonrasında insanlar tarafından terk edilişim; rutubetli duvarlarım, akıtan tavanlarım…

Öyle bir zaman geldi ki beni terk ederek benimle kurduğunuz bağları tamamen kopardınız. Bizim birbirimizle olan bağlarımızı da zamanla daha fazla kopardınız. Aramıza koyduğunuz duvarlara, yollara her geçen gün yenilerini eklediniz. Bizi tellerle çevirdiniz.

Bizi hapsettiniz. Neden?

Birbirinizden koptunuz çünkü. Kuşku ve korkulara kapıldınız. Bir kısmınız bundan beslendi. Hem de bizim üzerimizden çevirdiği oyunlarla. Bu insanlar bencildi ve hep daha çoğunu isteme hastalığından muzdariptiler.

Burada olmadığınız 40 sene boyunca bahçemdeki bitkilerin büyümesini ve fareler, örümcekler, kertenkeleler, kuşlar, kedilerin yaşamını izliyorum.

Farkettim de son zamanlarda birbirinizle tekrar bağlar kurmaya başladınız. Korkularınızı yendiniz. Kuşkularınızda haklıydınız.

Taşkışla’nın rahmetli Topçu Kışlası’nın mezarı üzerinde olanlar hakkında anlattıkları kulağıma çalındı.

Çok ses çıkardınız. Bu sesler sizin boş diyebileceğiniz benim odalarımda yankılandı. Sokaklarınızın sesleri. Sizi duydum.

O kurduğunuz bağları geliştirmek için bize ihtiyacınız olduğunun farkındayım. Bizim de ayakta kalmak için size ihtiyacımız var.

Sizin geçmişiniz ve bizim geçmişimiz beni bu noktada size tekrar bağladı.

Uyanma zamanı geldi. Hem bizim hem sizin için.

Sizi provoke etmekten memnunum. Hoşgeldiniz.

ÖOA

Atina: Diplomatik heyet aracının kundaklanması hakkında bildiri

11 Ekim 2013 Cuma günü erken saatlerde, Atina’da Neos Kosmos bölgesindeki Pyrras ve Delacroix sokaklarının kesiştiği yerde bulunan DC 93-3 plakalı diplomatik heyet aracını ateşe verdik.

Bu eylemi tüm kalbimizle Velventos, Kozani’deki iki soygunla suçlanan ve Kasım sonunda* davası görülecek olan yoldaşlarımıza ve öldürülen antifaşist Pavlov Fyssas’ın anısına adıyoruz.

Korku ve ölüm düşüncesine alışık olmamalıyız. Elimizdeki tüm imkanlarla bu çağdaş totaliterciliğe direnmeliyiz.

Kendi yapılarımızı oluşturuyor, yoldaşca ilişkilerimizi güçlendiriyor ve genişletiyor, ve anarşi ve komünizm için zemin hazırlıyoruz. Tek çare sosyal devrim…

Sağduyulu Kundakçılar

* Velventos’daki iki soygun için görülecek davanın 29 Kasım 2013‘te Loukareos caddesindeki Yargıtay’da Atina’da gerçekleştirilmesi planlanıyor. Suçlanan yoldaşlar: Andreas-Dimitris Bourzoukos, Dimitris Politis, Nikos Romanos, Yannis Michailidis, Fivos Harisis-Poulos ve Argyris Ntalios.

Selanik: Delta işgalevi tahliye edildi

Delta İşgalevi

12 Eylül Çarşamba günü yaklaşık saat 7:30’da, Selanik’te en az beş MAT anti-riot polis filosu ve EKAM özel baskıcı antiterörist birimleriyle dolu iki jip, Delta anarşist işgal evinin önünde sıralandılar ve kısa bir süre sonra binaya baskın gerçekleştirdiler.

Binanın içinden 10 kişi ve dayanışma için binanın önüne gelen sokaktaki insanlar gözaltına alındı. Ayrıca, işgalevinin yakınında toplanan daha fazla dayanışmacı polis tarafından kuşatıldı ve önleri kesildi.

Polisler (2007’den bu yana işgal altındaki) çok katlı binayı aradı ve bilgisayar, harddiskler hatta nakit para dahil olmak üzere işgalcilerin kişisel eşyalarına el koydu. Üstelik, polis, özel kuvvetlerin işgalevini istila ederken çektiği sessiz videoları resmi olarak yayınladı. Anti-riot birimleri binanın bulunduğu bölgeyi kuşattı ve girişi mühürledi.

Dayanışma için gelen ve gözaltına alınan herkes salıverildi.

İşgalevinde tutuklanan on yoldaş Selanik polis merkezine (GADTH) götürüldü.

Delta işgalevi’nin tahliyesi üzerine Selanik Politeknik Üniversitesinde, saat gece 1’de acilen bir anarşist toplantı yapıldı. Toplantıya katılan işgalevi kolektivinden üyeler de dahil yaklaşık 100 kişi şu kararları aldı:

i) 12 Eylül, saat 18:30’da Kamara’da karşı-bilgilendirme meclisi toplanarak, gözaltına alınan yoldaşlarla ilgili daha fazla bilgi beklenecek.

ii) Gözaltına alınanlar serbest bırakılmadığı takdirde saat 21.00’da Selanik polis merkezi önünde dayanışma gösterisi düzenlenecek.

iii) 13 Eylül’de, gözaltına alınanlar savcı önüne çıktığı takdirde Selanik adliyesi önünde dayanışma gösterisi düzenlenecek.

iv) 13 Eylül, saat 18:00’de dayanışma eylemleri örgütlemek üzere Selanik Politeknik Üniversitesi’nde toplantı düzenlenecek.

Durumun ciddiyetine rağmen, 13 Eylül çarşamba günü adliye önündeki dayanışmacı sayısı azdı. Dava ertesi güne ertelendi. Gözaltındaki 10 kişi Selanik polis merkezine geri transfer edildi. Akşam saat 11’de, yaklaşık 60 yoldaş polis merkezi önünde toplanarak Delta işgalcilerinin uzayan gözaltılarını protesto etti. (kaynak)

Yunanistan’da ve Yunanistan dışında Delta işgalevi’yle dayanışma eylemleri gerçekleşti.

Volos‘ta, 12 Eylül gecesi tahliye haberini alan yaklaşık 80 kişilik bir grup gece 01:10’da Aghiou Nikolaou meydanından başlayıp Palia meydanına kadar sloganlar atarak protesto yürüyüşü gerçekleştirdi.

Yunanistan’da Karaferye, Nikea, a href=”Livadya’da ve Kıbrıs‘ta pankartlar asıldı.

Delta işgaleviyledayanışma amacıyla asılan pankartlar

14 Eylül’ü 15’ine bağlayan gece Viyana‘da Yunan büyükelçiliğine saldırı düzenlendi. Bir pencere kırıldı ve cepheye birçok boya bombası atıldı.

İktidarın baskıcı oyunlarının hiçbiri cevapsız kalmamalı.
Dayanışma silahımızdır.

Delta işgalevi kalacak! Ellerinizi hayatımızdan çekin!

kaynaklar: 1, 2, 3, 4

İspanya, Valencia: 12. Anarşist Kitap Fuarı

Ve işte tekrardan; Anarşist Kitap Fuarı Valencia’da. 17-22 Nisan’da Carme’nin kuzeyinde, belirtilen tarihler arasında tüm gün boyunca devam edecek.

Kitap Fuarı’na ilişkin detaylı bilgiyi fuarın blog‘undan alabilirsiniz.

Anarşist kitapların dönüşümü, etkinlikler…

Valenci(A)’da görüşmek üzere!

anarşihaber tarafından çevrilmiştir

Polonya: Anti-kapitalist karşı-saldırı toplantısı

Geçen hafta (3-4/3) Avrupa’dan çeşitli anti-kapitalist organizasyon üyesi, Sermaye ve devletlere muhalif yeni kerşı-saldırıyla ilgili uluslararası bir toplantıya katılmak için Polonya devleti tarafından kontrol edilen toprakları ziyaret etti. Çoğunluğu anarko-sendikalist ve anti-otoriter gruplara üye aktivistler, Yunanistan, İtalya, Avusturya, Ukrayna, Almanya, Hollanda, İspanya ve Portekiz gibi çeşitli ülkelerden geldiler. Güvenlik nedenleriyle, toplantı yeri açıklanmadı.

Toplantı, Avrupa çapında toplumsal protestoları arttırma ve doğrudan eylem stratejileri üzerine odaklandı. Birçok konunun yanısıra aktivistler, yerel otorite yapılarında zayıf noktaların nasıl bulunacağı, bankalar ve şirketlere karşı nasıl etkili doğrudan eylem yapılacağı ve kitlesel gösterilerde polis baskısına karşı nasıl güvenlik sağlanacağı üzerine konuştular. Ayrıca insanlar, ayaklanmaları bastırmak için (çeşitli ülkelerde) polisin kullandığı teknikler ve güvenli ağ altyapıları ve merkezi olmayan organizasyon yapıları hakkında konuştular. Toplantı adaletsiz kapitalist sistem içinde etkili yöntemleri saptadı.

31 Mart’ta Varşova’da yapılacak ‘Öfke Günleri’ protestoları yeni karşı-saldırı’nın bir parçasını oluşturacak. Büyük ihtimalle aynı günlerde önceden sözü geçen ülkelerin dört-beş tanesinde daha fazla doğrudan eylem gerçekleşecek.

Hırvatistan: Sekizinci Zagreb Anarşist Kitap Fuarı

Sekizinci Zagreb Anarşist Kitap Fuarı 30 Mart, 1 Nisan 2012 arasında gerçekleşecek.

Anarhisticki sajam knjiga (ASK), uzun vadeli olmayı amaçlayan, gelişmekte olan her yıl gerçekleşen bir projedir. Anarşist ve liberteryan kitaplar ve diğer yayınlar için yerel bir kaynak olarak her bahar Zagreb’te gerçekleşiyor. ASK ayrıca, anarşist hareket ve yerel topluluk için önemli olan konular üzerine tartışmalar açmayı amaçlıyor. Böyle bir kitap fuarı fikri yeni değil, ama diğer Anarşist Kitap Fuarlarının olumlu deneyimlerine dayanıyor. Birçok farklı durumda, bu kitap fuarları hem yerel hem de uluslararası seviyelerde önemli bir etkinlik ve buluşma yeri olarak önemli olduklarını kanıtladılar. Bu yüzden ASK’nin yardımınıza ihtiyacı var – Bu etkinliği dayanışmanız ve katılımınızla destekleyin!

Eğer kitap fuarını ziyaret edemiyorsanız, bedava yayınlar, posterler ve diğer materyaller yollamayı düşünebilirsiniz; ASK, kitap fuarında işlerini sunmak isteyenler için stand ayarlayacaktır.

Detaylar, birşeyler göndermek için adres vs. için iletişim kurun: anarhisticki.sajam.knjiga[at]gmail.com ve ask-zagreb[at]net.hr.

kaynak / daha fazla bilgi ask-zagreb

Yunanistan: Aralık 2008 ayaklanmasından mahkum edilen anarşist André Mazurek’in davasından gelişmeler

Üç yıl sonra…

Tutuklanmasından üç yıl sonra, (Polonya kökenli) anarşist André Mazurek Yunan Devletinin hapishanelerinde tutulmaya devam ediyor. 9 Aralık 2008‘de, Kaningo meydanında (Atina merkez), Alexandros Grigoropoulos’un polis-katiller Korkoneas ve Saraliotis tarafından katledilmesinden sonra patlak veren çatışmalarda tutuklanmıştı.

Sonrasındaki davada, tutuklanması sırasında suçlayıcı hiçbir şey bulunmamasına rağmen, André, aralarında en ağırları patlayıcı (molotof kokteyli) bulundurmak ve kullanmak, polis memurunu öldürmeye teşebbüs etmek olan çeşitli suçlardan 7 yıl ağır hapis cezasına, 4,5 yıl (hafif) hapis cezasına çarptırıldı.

Bu bağlamda, yoldaşın “batçi, gurunia, dolofoni” (polisler, domuzlar, katiller) sloganı dışında hiç yunanca bilmemesi önemli rol oynadı; çünkü böylece hakkındaki suçlamalarla ilgili bilgisi bile olmadan ve kendini doğru düzgün savunamadan mahkum edildi. André dövüldükten ve sorguya çekildikten hemen sonra polis merkezine gelen Polonya elçiliğinden çevirmenler, Yunan yetkilileriyle tamamen uyum içinde, André’nin politik kimliğini bildikleri için, söylediklerini bilerek farklı çevirdiler. Aynı sahne davada da tekrarlandı.

Şu anda, Aralık 2008 ayaklanması nedeniyle devletin tutsak ettiği tek kişi André’yken, katil Vasilis Saraliotis yunan adaletinin nimetlerinden faydalanarak yakın zamanda serbest bırakıldı.

Bir kez daha devletin gaddarlığına boyun eğmeyip, bununla savaşanlara, kanıt olsun olmasın, işkence edildiği ve mahkum edildiği kanıtlanmış oldu. Şu anda, André Mazurek, Larissa hapishanesinin 2. kanadında tutuluyor. 11 Haziran 2012, Temyiz Mahkemesi başvurusunu değerlendirecek. Orada, ilk davada ortaya çıkan iki polis yerine bu sefer on tane polisin tanıklığıyla karşı karşıya gelecek. André, ayrıca, Polonyalı yetkililer onu hedef aldığı için, hapis süresini tamamladıktan sonra suçluların iadesi muamelesiyle karşı karşıya da kalabilir.

Not: Bu metni, Andre’nin durumu hakkında arkadaşlarını bilgilendirmek ve cezaevinin içinden, duvarların içinde ve dışında mücadele verenler için bahis konusu olması için yazdık.

André Mazurek’in cezaevi arkadaşları:
Spyros Stratoulis
Dan Carabulea
Giorgos Karagiannidis
Yannis Gelitsas
Olivio Tzetzeskou
Tasos Boyannis
Elias Karadouman

kaynak: athens.indymedia.org
+ internationalAforum

Atina: “Dolap” – Yiyecek-kolektifi ağı hareketi

“Dolap”

Bize tekrar tekrar şunu söylüyorlar: Batı dünyasındaki bizler, benzeri görülmemiş bir bolluk çağında yaşıyoruz. Birkaç yıl önce sadece elit kesimin ayrıcalığı gibi görünen sınırsız malın keyfini sürüyoruz: cep telefonları, arabalar, yüksek hızlı internet bağlantısı, kişisel bilgisayarlar, sonsuz çeşitlilikte harika araçlar. Zehirli çöpten bir dünya yaratma tarihsel rollerini yerine getirene dek, bunlar yeteri kadar dikkatimizi çekerler. Böylece, temiz hava ve zehirli olmayan gıda gibi doğal olarak bize verildiğini düşündüğümüz şeyler, artık bir elitin ayrıcalığı olur. Buna ‘ilerleme’ diyorlar.

Bu durumda, uzmanların, şirketlerin, (cehennemle, yan etkileri görülmeden ne kadar radyoaktif madde alabileceğimiz meselesine odaklanmış bir diyolag içinde olan) ilaç firmalarının ve bilim adamlarının ellerine bırakmaktansa hayatlarımızın kontrolünü yeniden kendi ellerimize almaya başlamanın vakti geldi. Gıdamızın kalitesinin ve özünün endüstrinin çıkarlarına bağımlı olmasına izin vermek yerine, kontrolü kendi ellerimize alalım.

Ateş pahası biyolojik ürünler olarak sunulan sağlık ve ekoloji vaatlerini tüketmekten; bir sonraki gıda skandalının patlak vermesini beklemekten; süpermarketteki havuçlara bakıp hekzavalan kromium içerip içermediğini düşünmekten; çileklere bakıp Manolada’da göçmenlerin köleler gibi çalıştığını düşünmekten; kışın (tadı olmadığı için dekor olarak) domates kullanabilmek için tüm yörenin böcek ilaçlarıyla zehirlenmesinden; daha çok ve artan miktarlarda zehiri pasif olarak tüketmekten bıktık. Gıdamızın söz konusu olduğu yabancılaşmanın bu ileri aşamasında, bariz olanı yeniden keşfediyoruz: işbirliği, paylaşım, karşılıklı yardımlaşma.

Bu nedenle üreticilerle doğrudan temas kuracağımız bir işbirliğine giriyoruz (daha kaliteli gıda sağlıyor, her türlü aracıdan kaynaklanan maliyet artışından tasarruf edip küçük üreticilere destek oluyoruz). Tarım ve gıda üretimi konusunda bilgilerimizi paylaşıyoruz. Ot ve meyve topluyoruz. Bahçemizdeki fazla limonu veriyor, başkasının bahçesindeki fazla kayısıyı alıyoruz. Kendi köyümüzden patates getiriyoruz ve başkasının köyünün dışındaki bakılmayan arazilerden badem ediniyoruz. Kısacası, bir yiyecek dağıtımı ve ortaklaştırılması ağı yaratıyoruz.

Her Salı saat 6‘yla 11 arasında Autonomo Steki‘de (Z. Pigis & Isavron) bilgimizi, ürünlerimizi ve fikirlerimizi paylaşıyoruz. Yiyeceğimiz üzerindeki kontrolü tekrar ele alıyoruz ve üreticilerle doğrudan bağlantılar kuruyoruz. Paylaşma kolektifimizi zenginleşterecek herkesi bekliyoruz.

Yiyecek-kolektifi ağı hareketi

kaynak: tontoulapi.espivblogs.net

Atina: Tutuklu Panagiotis Avdikos şimdi hem açlık hem de susuzluk grevinde

Koridallos zindanlarında seferberlik – Sağlık durumuyla ilgili haberler

3 Aralık’ta Koridallos cezaevi önünde yapılması planlanan Panagiotis Avdikos’la dayanışma gösterisi gerçekleştirildi. Çeşitli polis memurlarının, bir polis birimi otobüsünün, motorsikletli DIAS’ın, polis barikatlarının her sokakta bulunduğu, polisin heryerde olduğu mekan savaş alanına benziyordu. Polis, bir yoldaşın bakışlarını çok kışkırtıcı bulunca, birkaç dayanışmacı gözaltına alınmakla tehdit edildi. Toplanan insanlar Koridallos cezaevinin sözde hastanesinin karşısına ulaşarak Panagiotis’in haklı mücadelesine destek verdiler. Erkek cezaevindeki tutukluların tepkisi hemen ve hareketli oldu. Açlık grevcisi, daynışmacılarla telefonla görüştü ve mücadelesini adalet yerini bulana kadar sürdürmeye kararlı olduğunu bildirdi. Daha sonra göstericiler, özellikle anarşist mahkum Stella Antoniou ile dayanışmalarını göstermek için kadınlar cezaevinin karşısına hareket ettiler.

Panagiotis’ın durumu için şimdiden sağlığının telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar gördüğünü söyleyebiliriz. Hapishane savcısı onu zorla damardan enjeksiyonla tehdit edince, susuzluk grevine başlayarak durumu hızlandıracağı cevabını verdi.

Protestodan bir gün önce, cezaevi yetkilileri Panagiotis’i hastaneden bir hücreye yerleştirmeye niyet ettiler ve ‘açlık grevini bıraktığı’na dair söylentiler yaydılar. Açlık grevcisi, dayanışma grubuyla irtibata geçtikten sonra, yoldaşlar hastanenin yöneticisine eğer yargılama-öncesi tutukluluk durumunda olan mahkuma birşey olursa, sorumluluğun yöneticide olduğunu söyleyerek şikayetlerini bildirdiler. Yönetici sorumluluğu görevli doktora atmaya çalıştı. Ne var ki, tehlikeli transferin gerçekleşmemesi başarıyla sağlanmış oldu.

5 Aralık’tan itibaren susuzluk grevine girdi. Bugünkü sağlık durumuna baktığında, çok yakında komaya gireceğine inanıyor. Hapsedilmesini tamamen haksız ve keyfi buluyor; buna rağmen Yunan ‘adaleti’ ve cezaevi sistemi insan yaşamı için alenen umursamaz bir tavır takınıyor.

İletişim adresi:
Panagiotis Avdikos
Aghios Pavlos hastanesi
Koridallos cezaevi
Terma Nikiforidi (Sokak)
PO Box 18122, Athens–Attica, Greece

Panagiotis Avdikos’a hemen şimdi özgürlük!
Dayanışma silahımızdır!

Korint’in Antistrofi Metrisi’si (‘Gerisayım’) Kolektifi

http://www.youtube.com/watch?v=WZvOXfGjSjw

Atina: ‘Hepimiz potansiyel tutuklularız’

2001’de 8.343 tutuklu
2011’de 11.674 tutuklu
Son 5 yılda 6 yeni cezaevi

Bildiğimiz kadarıyla Yunan cezaevlerindeki mevcut koşullar:
Aşırı doluluk, çıkış izinlerinin yasadışı/keyfi reddedilmesi, cezaevi personelinin işkence ve kötü muamele yapıtığı suçlamaları, yetersiz tıbbi bakım ve ilaç tedavisi, psikotropik ilaçların kontrolsüz kullanımı, insanlık dışı transfer koşulları, ısıtma, yiyecek, temel ihtiyaçlar, tıbbi bakım, rehabilitasyon alanlarında devlet kesintileri vs.

Bu yüzden ve özellikle tutukluların topluma yapılan saldırılardan daha fazla etkilenmeleri nedeniyle, Holargos-Papagou halk meclisi olarak, bizim için fazla onlar için kıt olan şeyleri, Thiva’daki kadın hapishanesindeki ve Avlona çocuk hapishanesindeki tutuklulara sunmaya karar verdik. İhtiyacınız olmayan kıyafetler (özellikle astarsız, kapişonsuz, metal parça içermeyen kadın ve çocuk giysileri), banyo malzemeleri (sabun, şampuan, hijenik peçeteler), kitaplar ve telefon kartlarınızı, 3 Aralık’ta 12:00-15:00 arasında Perikleus sokağındaki alışveriş merkezinin önündeki bedava pazara ve her çarşamba ve cumartesi saat 19:00‘daki Holargos belediye avlusunda yaptığımız halk meclisine getirmenizden memnuniyet duyacağız.

Tutukluların günlük mücadelelerine ufak bir katkımız olmuş olsun. Özgürlüklerinin yanısıra insan haklarından da mahrum kalmalarına izin vermeyelim.

Holargos-Papagou Halk Meclisi

Atina: 1 Aralık’ta genel greve çağrı posteri

1 Aralık’ta genel grev ve gösteri
Herkes sokağa!

Saat 11.00’de, Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi önünde toplanma
Saat 10:30’da, Kyprou ve Patission Parkında ön-toplanma

Sömürü, yoksulluk, baskı, korku ve ırkçılığa karşı.
Çalışanlar, işsizler, gençler, yerliler ve göçmenler ortak direniş.
Her türlü toplumsal ve çalışma alanında öz-yönetim mücadelesi.
Eşitlik, dayanışma ve özgürlüğe dayalı yeni bir toplum yaratmak için.

Kipseli/Patissia mahalleleri direniş ve dayanışma meclisi
kaynak: sakakp

Atina: Açlık grevi yapan cezaevi mahkumu Panagiotis Avdikos’la uluslararası dayanışma için ACİL çağrı

Uzun bir açlık grevinden sonra Panagiotis Avdikos şu anda Koridallos cezaevinin Aghios Pavlos ‘hastane’sinde tutuluyor.

18 Nisan 2011’de, uyuşturucu bulundurma suçlamasıyla, evinin önünde tutuklanmıştı. Yunan demokrasisinin zindanlarına hapsedilmesine yolaçan bu polis komplosunu protesto etmek için hemen açlık grevine başlamaya karar vermişti.

2011 Mayıs’ından beri (Ağustos ayında kısa bir ara vererek) açlık grevi yapıyor. Serbest bırakılmasını reddeden ve böylece barbar ve vahşi hapishane sistemini koruyan otoritelerin ihmali nedeniyle şimdi Panagiotis hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

29 Kasım Salı sabahı, Komotini’de (kuzey Yunanistan) Anarchist Hangout Utopia A.D.‘den yoldaşlar şehrin merkezindeki bazı yerlerin yanısıra mahkeme ve hukuk firmalarının önlerinde de metinler dağıtarak anarşist bir müdehale/karşı-bilgilendirme eylemi yaptı. Hukuk Bürosuna da bu metinleri verdiler. Broşürler genel olarak mahkumun mektuplarını içeriyordu.

Korintli Mahkumlarla Dayanışma Grubu
Korint’in Antistrofi Metrisi Kolektifi

Panagiotis Avdikos’a destek olmak için toplanma çağrısı:
3 Aralık saat 15:00’de Koridallos cezaevi önünde.

Panagiotis Avdikos’a özgürlük ! Hemen !
Hapishane duvarlarına son ! Katil-Devlet’e son !
Dayanışma silahımızdır !

Exarchia, Atina: Sklavenitis market-zincirine ait bir markette kamulaşırma

26 Kasım 2011’de, bu cumartesi öğlen, bir grup arkadaş, Charilau Trikupi sokağındaki Sklavenitis market-zincirine ait bir marketi kamulaştırdı.

Kamulaştırılan temel ihtiyaç malzemeleri ve gıda Kallidromiu halk pazarında dağıtıldı. Burada bulananların çoğu eyleme olumlu tepki verdi ve ürünleri sepetlerine koydular.

Tek olumsuz tepki biz giderken bir Sklaventis çalışanının “Yazıklar olsun!” diye haykırmasıydı. (O ve tüm çalışanlar bilsin ki utanması gereken, insanın insan tarafından sömürüldüğü günlük kabusunu yaşayan insanlara karşı ‘rüya’larını yaşayarak sürekli daha fazla zengin olan kapitalistler ve patronlardır.)

ONLARIN ZENGİNLİKLERİ BİZİM KANIMIZ
SERMAYEYİ KAMULAŞTIRMA HER YERDE

Yoldaşlar

kaynak: athens.indymedia.org

Belçika: Ostende NoBorder grubunun kuruluşu

22 Kasım 2011‘de Belçika’da yayınlanmıştır.

Belçikada bir liman kasabası olan Ostende’de, yakındaki ormanda kalan göçmenlere yapılan baskı artıyor.  Her gün limanda yürürken “kamu düzenini bozmak” suçundan yirmi kadar insan 12 saat hapsediliyor; 60 yeni hücre inşa ediliyor. Yiyecek ve giyecek dağıtım merkezlerinde kimlikler kontrol ediliyor; bir evsiz merkezi zorla kapatıldı.

Bu baskıya tepki olarak, bir grup insan, Ostende No Border’ı oluşturdu. Yardım etmenizi ve bağış yapmanızı rica ediyorlar, lütfen onbegrensdoostende@yahoo.com e-mail adresinden iletişim kurun.

Selanik: Rami Syrianos için iki dayanışma akşamı

hapisteki savaşçılar için
2 DAYANIŞMA AKŞAMI

Salı, 22 Kasım 2011 – 20.00
Dostluk mutfağı ‘Zengini ye (en azından ucundan ısır)’
Delta işgalevi, 13, Egnatias Sokağı (Colombou otobüs durağı)

Salı, 29 Kasım 2011 – 20.00
İtalyan tavernası: pasta, meze, pizza
Orfanotrofio işgalevi, 186, Lambraki Sokağı (Ano Toumpa)

Tüm gelir,  ODDY’den çalınan mülkün alıcılarından edinilen parayı kamulaştırdığı (dağıttığı) için 5 Aralık 2011’de mahkeme karşısına çıkacak anarşist Rami Syrianos‘un mahkeme masraflarını karşılamak için kullanılacaktır.

Not: ODDY, Kamu Varlıkları Yönetimi Ajansı, geniş çapta çeşitli açık arttırmaları yönetiyor, polis veya gümrük tarafından el koyulan birçok arabayı, motorsikleti ve diğer varlıkları paraya dönüştürmekten sorumludur.

kaynak: athens.indymedia.org

Atina: 17 Kasım gösterilerine çağıran Anarşist posterler

Yunan askeri cuntasına (1967-1974) karşı 1973’teki Atina Politeknik ayaklanması anısına 17 Kasım’da yapılacak gösterilere çağıran posterler:

Ekonomik ve politik çöküşle karşı karşıya kalan bizler,
sosyal ve sınıf mücadelesinin günden güne geliştiği her yerde,
devrimci örgütlenme için gereken koşulları oluşturmalıyız.

Arabuluculuk mekanizmalarını, sendikalist bürokrasileri ve politik partilerin dalaverecilerini kırmalıyız.

Gösteri: 17 Kasım, 14.00, Klafthmonos Meydanı
Anarşistler / Anti-otoriterler

Politeknio 2011

Zorbalık ve köleliğin karanlığıyla karşı karşıyayken, özgürlüğün güneşinin parlaması için biz, mücadele ve insanlığın aydınlık yolunu seçiyoruz.

Toplanma: Perşembe, 17.11.2011, 15.30, Sintagma
Atina’dan Anarşist Arşivler Grubu

DÜN, TANKLARLARIYLA [1973]
“Atina Politeknik Üniversitesi boşaltıldı; ordu tanklarla müdahale etti”

BUGÜN, BANKALARIYLA [2011]
“Hükümet iflasını itiraf etti; oy kullanma vergisi ve maaşlar donduruldu”

İSYAN ŞİMDİ

17 Kasım 1973. Gençlik isyan eder, diktatörlük karşıtı mücadele zirveye ulaşır. 38 yıl sonra görüyoruz ki hiçbirşey sona ermedi. [. . .]

Büyük grevlerde polisin/güvenlik güçlerinin saldırılarını, terör kanunlarını, darpları ve tutuklamaları, hileli davaları, üniversitelerin özerkliğinin kaldırılmasını, gösterileri bastırmak için eğitilen askeri birimleri ve tabii ki siyasi mahkumları unutmuyoruz. Klise eleştirilerimizden kurtulamaz; mülkleri, kurumları ve çıkarları, armatör parababaları, büyük sanayiciler ve bankerlerle bağlantılı, bu parazit kurum inananları eylemsizliğe ve hüsnükuruntuya sevk ediyor. Hala, bu gerici mekanizmanın muhafazakar çağrılarıyla aklı çelinenlere sadece şunu söyleyebiliriz: Değişim dualarla gerçekleşmez.

Günümüz kapitalist krizini yaşayan ve geçmişteki Politeknik ayaklanmasını vurgulamak isteyen bizler, yerel toplulukları, Ano Glyfada, Elliniko and Argyroupoli mahallelerindeki yürüyüşlere davet etmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Böylece, çok sayıda direniş ve çatışma cephesi açıyor ve merkezi olmayan (dağınık) eylem fikrini ve önemini teşvik ederek dayanışma ilişkileri oluşturuyoruz.

Irkçı ve faşist davranışları dışlıyor, ilk hedefimizi Dayanışma ve Merkezsizleştirme (decentralization) olarak belirliyoruz.

DEVLET, SERMAYE VE TERÖR KANUNLARINA KARŞI
SOKAKLARA ÇIKARAK HAYATIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ

Ano Glyfada, Elliniko and Argyroupoli’de (Atina’nın güney banliyöleri)
yerel gösteriler
Toplanma noktası: 17 Kasım, 16.00, Aghios Tryphonas Meydanı, Ano Glyfada
Elliniko, Argyroupoli, Ano Glyfada anarşist kollektifi


İngilizce olarak —> Heraklion, Girit

Yunanistan: Psakhna (Evia) soygunundan yargılanan 4 yoldaşla dayanışma çağrısı

KAPİTALİZM BİR ÖLÜM MAKİNASIDIR.
ŞİMDİYE DEK BİLDİĞİMİZ DÜNYA DEĞİŞİYOR.
ŞİMDİYE DEK BİZE ZULMEDEN DÜNYA BİTTİ.

Parlamentoya hücum etmenin, cennete hücum etmenin hayallerini kuran insanların görevi toplumsal devrimdir.

Psakhna, Evia’daki Ulusal Bankayı soymaktan yargılanan anarşistler Michalis Traikapis ve Alexandros Kossivas’a özgürlük!

Aynı davada yargılanan Maria Economou ve Venos Polykretis’in yargılanmasına hayır!

SES SİSTEMLİ MOTORLU ARAÇ KORTEJİ:
MONASTİRAKİ, 12 KASIM CUMARTESİ SAAT 12

TOPLANMA:
KHALKİDA MAHKEMESİ, 15 KASIM 2011, SAAT 9

Hapsedilen ve kovuşturulan savaşçılarla dayanışma meclisi
& anarşist yoldaşlar

kaynak: act for freedom now

Atina: 10 yılını tamamlayan Atina Indymedia için etkinlik

Atina’nın 10. yılını doldurması (Kasım 2001 – Kasım 2011) vesilesiyle sunum ve sohbet. Geçmiş yıllarla ilgili sunum ve mevcut baskı koşulları altında bugünü ve geleceği hakkında müzakere.

Atina, 12 Kasım Cumartesi, saat 18.00, Politeknik Üniversitesi (Patission ve Stournari sokakları kesişimi, Exarchia)

Daha iyi bir dünya yaratmak için, direnişler şiddetini arttırıyor ve örgütleniyor... oku, kendini bilgilendir, katıl... Kendikendine örgütlenmiş, şirket karşıtı karşı-bilgi'nin 10 yılı: athens.indymedia.org

Indymedia :: Athens

Villa Zografu, Atina’da öz-yönetimli bir sosyal alan

hayatlarımızın değerinin sürekli düşüşüne karşı... biz dayanışma, yaratıcılık ve dostluğu yükseltiyoruz

Atina’nın doğusundaki Zografu semtinde, günümüzdeki bireycilik ve sefalete karşı yeni bir proje kapılarını açtı. 19. yüzyılda inşa edilmiş, üç katlı terkedilmiş bir konak olan Villa Zografu, belediyenin  alışveriş merkezi olarak ayırdığı 14 dönümlük bir arsada bulunuyor. Geçmişte bu mekan yerel mücadelelere tanık oldu. 2009 yazında çevik kuvvet burada 1000 kişiye saldırdı.

Zografu Açık Halk Meclisi, Villa Zografu’yu bir dayanışma, yaratıcılık ve dostluk alanına çevirmeye karar verdi. Girişime aktif olarak katılmak isteyen insanları çekmek için, mekan, 5 ve 6 Kasım cumartesi ve pazar günleri öğleden itibaren açık olacak. Bu iki gün boyunca insanlar proje ile tanışma fırsatı bulacaklar. Bu sırada bina bakımı, bahçe temizliği yapılmasının yanı sıra bahçeye tarımsal ürünler ekilecek. İnsanların müzik eşliğinde, neşeli bir atmosferde muhabbet edebilecekleri, öz-yönetimli bir kafe de açık olacak.

kaynak, fotoğraflar

Lefkoşa, Kıbrıs: Göçmen açlık grevcileriyle dayanışmaya çağrı

24 Ekim Pazartesi günü, toplam 65 kişinin kaldığı merkez cezaevinin 10 numaralı bölümündeki 52 göçmen tutuklu, açlık grevine başladı. Suçları: Kıbrıs’ta yasadışı ikamet. Talepleri: Devlet tarafından bastırılan temel haklarının inkar edilişine son vermek.

Bu insanlar sınırdışı edilmek üzere gözaltına alındılar; mahkum edilmiş suçlu değiller. Tam tersine, bu durumda suçlu, onları 6 aydan uzun süre cezaevinde tutan Devlettir. 115/2008 nolu yönergede azami tutukluluk süresinin 6 ay olduğu belirtilmektedir (Madde 15 paragraf 6’da belirtilen bu yönergeye istisnai herhangi bir ulusal yasa yok). Bunun yanı sıra, birçok durumda prosedürel teminatların garanti altına alınması gözetilmemiştir ve tutuklama kararı olmadan gözaltına alınmışlardır.

20 Ekim Çarşamba günü, 10. bölümdeki kameranın önünde, 46 yaşında bir Cezayirli, jiletle intihar girişiminde bulundu. Bu intihar girişiminin videosu polisin elinde. Bu adam evli ve iki çocuğu var. Tekrar tekrar ülkesine dönmek istediğini belirtti ama ona izin vermediler. İki haftadan uzun bir süre boyunca verilen yiyeceği reddedeceğini açıkladı ve onun umutsuzluğu diğer hücre arkadaşlarını da açlık grevi başlatmaya sevk etti.

28 Ekim Cuma günü, bir kişi daha çarşaflardan ilmik yaparak intihar etmeye çalıştı ve son anda kurtarıldı. Suriyeli bu adam bir yıldan uzun süredir tutuklu ve o da ülkesine dönmek istiyor ama sınırdışı edilmiyor. Bu adam ilgili tüm yasalar çiğnenerek bir yıldan uzun süredir cezaevinde ve onu ne sınırdışı ediyorlar ne de serbest bırakıyorlar.

Gerçek şu ki bu iğrenç durum, kitle iletişim araçları tarafından görmezden geliniyor, toplumdan gizleniyor. Avrupa Birliği başkanlığı için hazırlık yapan devlet, tüm acımasızlığıyla insan haklarını çiğniyor ve kendilerine hümanist diyen Avrupalılaşmış vatandaşlar insan onurunun mutlak aşağılanmasına kayıtsız kalıyor.

Biz, açlık grevcileri ve devlet tarafından insan hakları çiğnenmiş herkesle dayanışma içindeyiz. Vicdanı olan olan herkesi, 1 Kasım akşam saat altıda, eylemlerimiz için karar almak üzere Lefkoşa’da Faneromeni okulu merdivenlerine çağırıyoruz.

Açlık greviyle dayanışan insanlar