Tag Archives: Atina

Atina: Holargos’ta yeni sosyal işgalevi

İşgalcilerden acil çağrı

“Pazartesi günü, Katsimpiri ve Venturi sokağı 50 numarada bulunan özgürleştirilmiş sosyal alan Holargas’ın dışındaki insanların kimliklerini sorgulayan DIAS motorsikletli polislerinin gözdağına maruz kaldık. No pasaran! Kollektifleri, halk meclislerini ve bireyleri, 15 Kasım Salı günü 17.30’da Perikleous & 25 Martiou sokağındaki Holargos Belediye Binası’na çağırıyoruz. Ya köle ya da özgür olacağız!”

Indymedia Atina‘daki bir gönderiye göre 12 Kasım Cumartesi günü, Holargos-Papagu (Atina’nın kuzey banliyöleri) halk meclisi, Holargos’da terkedilmiş – mülk, ‘sahibi bilinmiyor’ diye sınıflanmış – bir binayı işgal ettiler. Evdeki eski parçaları dikkatlice toplayıp depoya koyduktan sonra çalışmaya başladılar. Bahçedeki yabani otları ayıkladılar, ağaçları budadılar, temizlik yaptılar, dışarıya çok miktarda çöp çıkardılar ve mekanı düzenlediler.

Tabii ki komşular ve polisler bu girişime kayıtsız kalmadılar. Komşular önceden terkedilmiş bu evi savunmaya geldiler. Kamu düzeni bakanı Christos Paputsis bir kaç blok ötede oturduğu için polisler besbelli endişelenmişlerdi. Önce, yerel departmanın iki devriye arabası geldi, ama nispeten çabuk ayrıldılar. İki saat sonra, DIAS motorsikletli birimler, sivil kıyafetli polisler ve yerel polis karakolunun güçlerinden oluşan küçük bir ordu işgalcilere yaptıklarının yasadışı olduğunu söylemeye geldiler. İşgalcilerin ‘araştırma’larını yapmış olduğunu ve bina üzerinde hak iddia eden birinin olmadığını anlayan polis gitmek zorunda kaldı. Ancak bir avukat ve halk meclisinin bir üyesi olan yoldaşımızın kimliğini saptadılar. İşgalciler evdeki işlerine devam ettiler ve komşulara ve gelen geçene yazı dağıttılar.

Aynı gün saat 19.00’da taktik meclisi gerçekleştirildi ve çok geçmeden bir devriye aracı geldi. Toplantı ertelenmedi ve insanlar Pazar günü tüm mahalleyi davet edecekleri kolleftif bir mutfak organize etmeye karar verdiler. Toplantının sona ermesinden kısa bir süre önce, yoldaş, yerel polis karakolundan bir tane daha tehdit telefonu aldı. Ayrıca, bir polis takımı işgal edilmiş konutun bir kaç metre önüne dizildi. Meclis üyeleri yoldaşlarını desteklemek için polis karakoluna gitti; binanın mülkiyeti konusu açığa kavuşmadı, bu nedenle başka bir polis tacizi gerçekleşmedi. Pazar öğlen kollektif mutfak yüksek bir katılımla, dayanışma ve dostluk ortamında gerçekleşti.

Atina: 10 yılını tamamlayan Atina Indymedia için etkinlik

Atina’nın 10. yılını doldurması (Kasım 2001 – Kasım 2011) vesilesiyle sunum ve sohbet. Geçmiş yıllarla ilgili sunum ve mevcut baskı koşulları altında bugünü ve geleceği hakkında müzakere.

Atina, 12 Kasım Cumartesi, saat 18.00, Politeknik Üniversitesi (Patission ve Stournari sokakları kesişimi, Exarchia)

Daha iyi bir dünya yaratmak için, direnişler şiddetini arttırıyor ve örgütleniyor... oku, kendini bilgilendir, katıl... Kendikendine örgütlenmiş, şirket karşıtı karşı-bilgi'nin 10 yılı: athens.indymedia.org

Indymedia :: Athens

Villa Zografu, Atina’da öz-yönetimli bir sosyal alan

hayatlarımızın değerinin sürekli düşüşüne karşı... biz dayanışma, yaratıcılık ve dostluğu yükseltiyoruz

Atina’nın doğusundaki Zografu semtinde, günümüzdeki bireycilik ve sefalete karşı yeni bir proje kapılarını açtı. 19. yüzyılda inşa edilmiş, üç katlı terkedilmiş bir konak olan Villa Zografu, belediyenin  alışveriş merkezi olarak ayırdığı 14 dönümlük bir arsada bulunuyor. Geçmişte bu mekan yerel mücadelelere tanık oldu. 2009 yazında çevik kuvvet burada 1000 kişiye saldırdı.

Zografu Açık Halk Meclisi, Villa Zografu’yu bir dayanışma, yaratıcılık ve dostluk alanına çevirmeye karar verdi. Girişime aktif olarak katılmak isteyen insanları çekmek için, mekan, 5 ve 6 Kasım cumartesi ve pazar günleri öğleden itibaren açık olacak. Bu iki gün boyunca insanlar proje ile tanışma fırsatı bulacaklar. Bu sırada bina bakımı, bahçe temizliği yapılmasının yanı sıra bahçeye tarımsal ürünler ekilecek. İnsanların müzik eşliğinde, neşeli bir atmosferde muhabbet edebilecekleri, öz-yönetimli bir kafe de açık olacak.

kaynak, fotoğraflar

Atina, Ano Petralona’da Sosyal Sağlık Mekanı faaliyette

11 Ekim Salı günü, Ano Petralona semtinde (Petralona metro istasyonu yakınlarında), Timodimou ve Antoniadou (“Petrina”) sokaklarının kesiştiği yerde bulunan PIKPA işgalevinde yeni bir kendi kendine organizasyon olan Sosyal Sağlık Mekanı faaliyete geçti.

Çöken sağlık sistemi tarafından dışlanan insanların sayısının gün geçtikçe artması, yerel halk meclisinin, kendi kendine organize edilecek bir sağlık merkezini faaliyete geçirmeyi deneme kararı almasına neden oldu.

Sağlık çalışanları ve işgalevinde ikamet eden diğer gönüllülerden oluşan danışma resepsiyonu, işgalevinde temel sağlık hizmeti sağlayacak.

Sosyal Sağlık Mekanı, her Salı (17.00 – 20.00) ve Çarşamba akşamı (17.30 – 20.00) açık olacak. Çarşamba günleri akşam saat sekizde, Petralona halk meclisi sağlık çalışma grubunun açık toplantıları gerçekleşecek.

Atina’da genel grevin iki günü

Genel grevin iki gününde de Atina’nın merkezindeki çeşitli noktalarda büyük gruplar halindeki siviller dahil çok sayıda polis vardı. 18 Ekim’de polis, Atina Ulaşım Organizasyon’una (OASA) iki günlük genel grev boyunca Sintagma ve Evangelismos metro istasyonlarının tüm girişlerini kapatma emri verdi. Çok sayıda protestocu mahallelerinden şehir merkezine yürüyüş yaparak geldi. Göstericiler arasında sendikalar, anarşist/anti-otoriter bloklar, mahalle meclisleri, öğrenci birlikleri vardı.

Grev seferberliği, Yunanistan şehirlerinde yüzbinlerce göstericinin sokağa çıktığına şahit oldu. Sadece Atina’da yarım milyon gösterici olduğu tahmin ediliyor. Benzeri görülmemiş bir kitle. İkinci gün milletvekilleri kemer sıkma  politikalarını yürürlüğe koyan yeni yasa taslağını oylayarak kabul ettiler. Demokratik diktatörlüğün silahlı domuzları, işbirlikçi sendikalar, medya ve her türden faşistler sokaklara taşan öfkeyi sindirmeye çalıştılar.

19 Ekimde gelişen bazı olaylar:

Yunanistan Okul Öğretmenleri Federasyonu bloğundan birkaç kişi Omonya Meydanı’nda bazı öğrencileri döverken görüldü. Sintagma’da insanlar diğer göstericilerin kavgacı tutumlarından şikayet ediyorlardı.

Bu sırada Koridallos kadın cezaevinde isyan çıktı. İnsanlık dışı hapishane koşullarını protesto ederek hücrelerine girmeyi reddettiler.

Stalinist sendika birliği PAME (Tüm İşçilerin Mücadele Cephesi) Sintagma’dan çekilirken,  diğer küçük gösterici gruplara saldırdılar. İnsanlar ‘No pasaran!’ sloganı attılar. Kolokotroni Meydanı, Stadiou Sokağı’nda ordu emeklileriyle faşistler protestocuları kovalarken görüldü.

Muhtelif bir kalabalık Yunanistan Ulusal Bankası’na saldırıp içeriye zarar verdiler. Grevciler parlamento’nun yan tarafındaki Vassilisis Sofias Bulvarında kurulan pleksiglas-demir duvarı yıktılar ve ‘Polisler-Domuzlar-Katiller‘ diye bağırdılar. Polisle çatışmalar, yanan barikatlar, ama aynı zamanda göz yaşartıcı gazların ve şok bombalarının çokca kullanıldığı şehir merkezinin pek çok bölgesinde insanların polis tarafından gözaltına alındığı bildirildi.

Akşama doğru, Sintagma’nın üst taraflarında protestocuların büyük kısmı isyancıları destekledi. Bir polis memuru megafonla insanların alanı terketmesi çağrısı yapma cüretini gösterdi. Göstericiler hemen yüksek sesle yuhlamaya başladılar. Polis Sintagma meydanını kuşatma ve alandaki insanları dağıtma girişimlerini arttırarak Mitropoleus Sokağı’nı bloke etti. Düzinelerce protestocu yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.

Akşam, çatışmalar tüm Sintagma çevresine yayıldı. Göstericilerin büyük kısmı meydandan çıkarıldı ama birçok insan direndi ve polise karşı saldırılarda bulundu. Şehirmerkezinde gökyüzü gaz ve ateş dumanıyla kaplandı. Foto-muhabirler diğer göstericilerden gaz maskelerini almamalarını istediler.

Sintagma Meydanı sonunda polisler tarafından boşaltıldı. Exarchia ve Monastiraki meydanlarında büyük polis baskınları gerçekleşti. Polisler insanları sokaklarda kovaladılar. Exarchia mahallesi tamamen polis istilasına uğradı. Bir çok insan dövüldü ve üniformalı ve sivil polisler tarafından gözaltına alındı.

20 Ekim: 53 yaşındaki bir adamın ölmesi ve PAME ve KNE Stalinistlerinin diğer göstericilere saldırmaları, hükümet ve troyka* tarafından dayatılan yeni mali yasa taslağının oylamasına karşı yürütülen seferberliği gölgeledi.

PAME ve KNE Stalinistleri ayaklanmanın olası eylemlerini bastırmak amacıyla bir kez daha polis rolüne soyundu.

‘Tüm İşçilerin Mücadele Cephesi‘ (PAME) 1999’da ‘Yunanistan Komünist Partisi‘ (KKE) tarafından kurulmuştu. ‘Yunanistan Komünist Gençliği‘ (KNE) KKE’nin gençlik kanadı. Şu açık ki ne KKE, ne PAME ne de KNE komünisttir. Bunlar —yakın geçmişte bir çok örnekte görüldüğü üzere— burjuva rejimi için çalışan Stalinist zorbalardır.

– 1945 Varkiza Paktı’yla KKE, yeni rejimde örgütlerinin yasal kabul edilmesi karşılığında iç savaştaki silahlı mücadeleye ve binlerce savaşcıya ihanet etti;

– 1973 Politeknik Ayaklanması’na karşı tutumuyla katılımcıları ‘polis provakatörler’ olarak ilan etti;

– 1979 olaylarında işgal edilen Atina Kimya Okulu’nda Stalinistler polisle doğrudan işbirliği içinde işgali kırdılar;

– 1989’da KKE iki temel parlamento partisi olan sağcı Nea Dimokratia ve sosyal-demokrat PASOK’la iktidarı paylaştı;

– Kasım 1995’te, PASOK ve KNE gençleri birleşerek Atina Politeknik Üniversitesi’ndeki anarşistlere saldırdılar (Sonunda yüzlerce isyancının tutuklanmasıyla üniversite himayesi lağvedildi) ;

– Kasım 1998’de polis ve KNE birleşerek, Atina’daki lise/üniversite öğrencilerine ve otonom/anarşistlere saldırdı;

– Aralık 2008’de, KKE, Alexandros Grigoropoulos’un polis tarafından katledilmesinden sonra patlak veren sosyal ayaklanmayı kınadı;

– Şubat 2009’da KKE’nin 18. kongresinde, Stalin, Stalinizm, Moskova mahkemeleri ve 1930’daki politik tasfiyeleri resmi olarak aklandı;

Sabahtan itibaren, PAME Stalinistleri, Meçhul Asker Anıtının olduğu kaldırıma ilerlemek isteyen göstericilerin önünü kesmek için polis birliklerinin önünde ve insanları yaklaştırmamak için parlamentonun yan tarafındaki pleksiglas-demir duvarın önünde, ellerinde sopalarla yoğun bir insan zinciri oluşturdular. Ellerinde Yunanistan bayrağı olan bir grup insan Sintagma Meydanı’na yürüdü ancak bayraklarını parlamento önünde indirdiler.

Günortasına doğru protestocuların hoşnutsuzluğu arttı. Hotel Grande Bretagne’nin yakınlarında ‘Den Plirono’ (Ödemeyeceğim!) hareketi kitlesi PAME’nin güvenlik güçlerine karşı durdu. Bir zaman sonra anarşist/anti-otoriter kitleler buraya ulaştılar. Anarşistler Stalinist hattına karşı saldırılarda bulundular.

Sintagma’da Stalinistlerle yüzlerce anarşist arasındaki çatışma yayıldı.; taşlar, şişeler, fişekler fırlatıldı. Protestocular PAME hattını yarıp parlamentoya ulaşmaya çalıştılar. Çatışmalar artınca polis göz yaşartıcı gazla müdahale etti; Stalinist kitleye boya bombaları, taşlar, molotof kokteylleri fırlatıldı. Yaralanan protestocular sürekli Sintagma Meydanında kendi kendine örgütlenmiş sağlık merkezine ulaştırıldı. Bir çok PAME/KNE üyesi polisle doğrudan bağlantı kurup dövdükleri protestocuları polise teslim ettiler.

Çok geçmeden Sintagma meydanı polis tarafından boşaltıldı ve kuşatıldı. Büyük bir kitle Ermou sokağına itelendi. Stalinistler girişi bloke etmeye ve tekrar tekrar meydana girmeye ve parlamentoya yaklaşmaya çalışan grevcilere saldırmaya devam ettiler. Aşırı göz yaşartıcı gaz ve şok bombası kullanımı bölgede nefes almayı güçleştirdi.
Saat beş gibi, PAME/KNE yol boyunca polislerin koruması eşliğinde Sintagma Meydanı’nı terketti. Polis birlikleri parlemantoyu koruma görevini devraldı.

Sintagma’nın alt kısımlarındaki yollarda protestocularla motorsikletli polis birimleri arasında çatışmalar oldu. Polis Monastiraki’de insanlara saldırdı; aynı zamanda meydan tamamen baskıcı güçler tarafından işgal altındayken parlamento önünde insanlara saldırdılar.

Bu sırada bir kişinin öldüğüne dair haberler yayılmaktaydı. 53 yaşında PAME’li bir sendikacı vefat etmişti. Göğüs sıkışıklığı, solunum zorluğu yaşayan sendikacı hastaneye kaldırıldı ve kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Büyük ihtimalle Yunan polisi tarafından kullanılan aşırı gözyaşartıcı gazı soluduğu için öldü.

Monastiraki Meydan’ındaki bir saldırıdan sonra insanlar polisin hışmından kendilerini korumak için metro istasyonuna kaçtılar ve kapıları kilitlediler. Bu sırada polis Akropolis metro istasyonu girişlerinde protestoculara saldırdı; daha sonra metro istasyonunun dışında  insanlar polis tarafından kuşatıldılar ve çok sayıda insan gözaltına alındı. Polis Omonia metro durağını kuşattı ve içerideki insanlara saldırdı. 150 kişinin gözaltına alındığına dair haber yayınlandı.

En az 10 polis birliği insanları Exarchia Meydanı, Solomou ve Stournari sokaklarına’na sürdü, gözyaşartıcı bomba kullandılar ve meydanı işgal ettiler. Silahlı polis kuvvetleri tüm mahalleyi kordon altına aldılar.

YUNAN CUNTASINA SON!
GENEL GREVDE TUTUKLANANLAR DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!

* Troyka kelimesi Yunanistan, İrlanda ve Portekiz’de 2010’dan beri bu hükümetlere ekonomik önlemler dayatan Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) üçlüsü için kullanılıyor.

Yunanistan’dan Acil Uluslararası Dayanışma Çağrısı

Yoldaşlar,

Bu mesajı amacı sizleri Yunanistan’da son günlerde yaşananlar hakkında kısaca bilgilendirmek ve dünya çapında tüm anarşistlere bir uluslararası dayanışma çağrısında bulunmak.

Yunanistan kritik bir dönüm noktasında ve politik ve ekonomik düzeyin yanında toplumsal olarak birçok kritik değişim yaşanıyor. (Son zamana kadar) Egemen olan güç modelinin çözülüşü ve dağılışı ve sömürü iyice aşikar oldu, ve bu genel olarak “kriz” denilen durumu tanımlıyor. Şu an tecrübe etmekte olduğumuz, sosyal birliği (sosyal konsensusu) güvence altına artık alamayan bir sistemin tamamen çöküşü; böylece mutlak ve mazeretsiz bir cephe saldırısıyla uğraşıyor.

Başlangıçta, bu “kriz” denilen durumun başlarında, bu saldırı maddi koşullarda gerçekleşiyordu. Emeğin değerinin düşmesi, maaşların dikey olarak azalması, “esnek” çalışma koşulları, güvencesizliğin kurumsallaşması, tüketici ürünler ve kamu hizmetleri faturalarındaki fiyat artışları, verglerin artması ve sosyal yardımlardaki kesintiler ile birlikte… Ayn zamanda, kamu servetinin özel kişilere satılması, sokaklardaki polis varlığının yaygınlaşması, ihaleler ve işsizliğin artması başladı.

Ek olarak, propaganda yollarıyla benzeri görülmemiş saldırılar ortaya çıktı. Devlet ve Sermaye tarafından kontrol edilen yaygın medya, inanilmaz derecede kıyamet ve afet senaryoları ortaya çıkardı ve yayınlamaya başladı, ve “Eğer Troyka bir sonraki borç alımını kabul etmezse, dağılacağız” gibi takvim üzerinde dönü noktaları “ifşa”sına başladı. Bütün bunlarla, Güçlerin iletişimsel mekanizmaları zorbalık yoluyla toplumun felç olma halini suyu sürekli bulandırma ve bir terör durumunu sürdürererek garanti altına almayı yönetiyor.

Fakat, direniş Yunanistan toplumunun bir bölümü ve proleteryası için hiçbir zaman durmadı. Bazen, genel grev beyanları aktif olarak direnen ve Devlet ve Sermaye tarafından dayatılan şartlara karşı savaşma isteklerini dile getiren insanlar tarafından farklı bir derecede çevrelendi.

Atina’da 11 Mayıs genel grevinde, binlerce eylemci bir kez daha yürüdü ve Yunan hükmetinin işçilerini ve halkın çoğunluğunu etkileyecek yeni toplum-karşıtı (anti-sosyal) tedbirlerine karşı seslerini çıkardı. Gösteri sırasında, protestocuların büyük bir kısmı meclisi geçmiş durumda ve sona doğru yaklaşır iken, polisleren radikal göstericiler bloklarına – anarşistler ve anti otoriterler, komşu meclisler, sıradan işçi sendikaları üyeleri, meclis üstü sol – karşı provokasyon olmadan ve alçakça saldırıya geçti; ve bu bloklar dağılana kadar onları görüşmemiş bir vahşet ile darp etti ve onlara karşı yüzlerce gözyaş bombası ateşledi. Bir kısmı ameliyata alınırken toplam 100′den fazla gösterici hastanelik oldu.

Şu anda sağlığı en kritik durumda olan gösterici, Yoldaş Yannis idi. Polis tarafından öldüresiye bir saldırıya maruz kalarak kafasından ciddi biçimlerde yaralandı ve – snradan yayınlanan sağlık raporuna göre – hastaneye “ölmek üzere” (antemortem) bir durumda iken sevk edildi.

Doktorların başındaki iç kanamanın genişliğini tespit etmelerinin ardından, hemen ameliyata alındı ve o zamandan beri yoğun bakım kliniğinde yatıyor. Durumu ciddiyetini korumakla birlikte istikrarlı biçimde, fakat hayati tehlikesi veya sağlığını kaybetme riskinden kurtulmuş değil.

11 Mayıs Çarşamba günü göstericilere karşı yapılan bu ölüm saçan saldırıların tek bir amacı olduğu ortada: Gücün ve kapitalist Devletin saldırılarına karşı direnen herkesin ve halkın gözünü korkutmak. Bu hareket, insanlara boyun eğdirmeyi amaçlayarak şu mesajı yollayan bir örnek vermek içindi: sakin ve disiplinli birşekilde, evinizde oturun.

Bu son gelişmelerin ışığında egemenler sağ-kanatı ve/ya devlet destekli dallarını giderek daha fazla devreye sokuyor. Ülke genelinde ırkçı şiddet son zamanlarda katlanarak patlak verdi ve geçtiğimiz hafta zirveye ulaştı. Atina’nın merkezinde bir sakinin hırsızlık niyetiyle soğuk kanlı bir biçimde öldürülmesinin ışığında, birçok göçmen hedef haline geldi ve göçmenlere karşı benzeri görülmemiş planlı katliam ortaya çıktı. Organize ve/ya bağımsız faşist, ırkçı ve aşırı sağcılardan oluşan gruplar her akşam göçmenlere saldırmak için bir araya gelme fırsatını kaçrmadı, birçok kişiyi yaraladı, bu sırada ekonomik nedenlerden göç eden bir kişinin ölümünün de bunların neden olduğu sanılıyor. Aynı zamanda, polislerin yanında yer alan neo-Naziler şehir merkezindeki işgal evlerine saldırıyor, ve yoldaşları hayatlarımızı riske ederek polis ve faşist gaddarlığına karşı kendimizi korumaya sürüklüyor.

Bu durumun ciddiyeti ortadadır. Toplum, emsali görülmemiş bir maddi saldırıyı kabul ettiği an, en radikal politik kısımlar – ki onlardan biri en genel anarşist çevre – polis ve faşistlerin saldırısı altındadır (bu kanlı hiddet düşünüldüğüne, bu sefer gerçekten).

Uluslararası dayanışma için acil çağrımızın sebebi bu yüzden!

Dayanışma, anarşistlerin her zaman değer özelliklerinden birisi olmuştur. Bizler mücadelerimize destek için dayanışmayı her zaman sayıyoruz ve devlet gücü tarafından teşvik edilen yalıtılma mantığı ve özel hayata inzivaya çekilmeye, bireycileştiren ve kolektif bilinci tasfiye eden kapitalist vaziyete karşı geri savaşıyoruz.

Şu anda Yunanistan toplumu ve proleteryası yaşam koşullarının görülmemiş bir şekilde bozulmasının gerilimiyle ıstırap çekerken, şu anda anarşistler gerçek cinayet teşebbüsleri boyutlarında olacak kadar baskı altında iken, şu anda anarşist ortam devlet şiddeti ve faşist tehditlerin nişanında iken, dünya çapındaki yoldaşlarımızın, etkinlikler, gösteriler, yürüyüşler, protestolar düzenleyerek, yazılar yazarak, sözler ve eylemler yoluyla, yoldaşların uygun gördükleri herhangi bir şeyi yaparak eylem çağrılarında bulunmalarını ve mücadelemizle dayanışmada durduklarını görmeye ihtiyacımız var; sadece anarşistlerin bildiği ve göstermek istediği devrimci dayanışmanın herhangi bir ifadesi ruhumuzu diriltecek ve mücadelemizi güçlendirecektir.

Yoldaşca selamlar,

Liberter komünistler grubu (Atina)
Eutopia dergisi

Aşağıdaki linklere de göz atın:

//de-contrainfo.espiv.net Yunanistan’daki son gelişmelerden haberler

http://athens.indymedia.org/front.php3?lang=el&article_id=1288989 video: polis göstericilere saldırıyor

http://athens.indymedia.org/front.php3?lang=el&article_id=1290982 video: faşist – polis işbirliği içinde göçmenlere saldırıyor

http://www.demotix.com/photo fotolar: naziler göçmenlere saldırıyor

http://athens.indymedia.org/front.php3?lang=el&article_id=1288923 fotolar: polis göstericilere saldırıyor

http://athens.indymedia.org/front.php3?lang=el&article_id=1289018 fotolar: polis göstericilere saldırıyor

http://athens.indymedia.org/front.php3?lang=el&article_id=1289114 fotolar: polis göstericilere saldırıyor

tercüme: anarsistfaaliyet.org