Mısır, Cinsel İşkence Mağdurlarıyla Röportaj

“Benim haklarımı halk getirecek”
—Samira İbrahim, Mart 2011’de ‘bekaret testi’ne zorlanan aktivist

Yüzler değişti ama sistem aynı. Baskıcı. Otoriter. Diktatör. Mevcudiyetini sınır tanımayan vahşete dayanan bir güvenlik yapısı üzerinden kurmuş. Stratejisi terör, işkence en berbat silahı: dayak, ellerinden ayaklarından asma, elektrik verme, planlı cinsel saldırı. İşkence çok yaygın ve birçok farklı ortamda gerçekleşiyor: polis karakolları, hapishane hücreleri, sokaklarda, ve hatta yüksek mahkemede.

Milli Polis Gün’ünde İçişleri Bakanlığının vahşetine karşı öfke dalgası olarak başlayan ve Hüsnü Mübarek’in devrilmesiyle sonuçlanan devrimin ertesinde Mısır’ın “sivil’ bir başkanı oldu, Müslüman Kardeşler’den Muhammed Mursi. Müslüman Kardeşler dini ahlaki kavramlara sözde bağlılık gösterirken, aslında Mısır devletinin silahı olan sistematik işkence uygulama mirasını devam ettiriyordu, Mübarek’in düşüşünden 18 ay sonra aynı şekilde SCAF’ın askeri cuntası da bunu devam ettiriyor. Bu gayriresmi hükümet politikasının sonucunda bilinmeyen sayıda Mısırlı polis karakollarında ve hapishanelerde ölüyor veya feci şekilde yaralanıyor.

Mübarek’ten askeri cuntaya ve şimdi de Müslüman Kardeşler’e işkence, özellikle de cinsel işkence, Mısırlılar için sürekli bir tehdit teşkil ediyor. Bunun çok sayıda örneği var, Mübarek rejiminde Emed El Kabir, SCAF askeri cuntasında Ahmed Reşad ve Müslüman Kardeşler’in yönetiminde Ayman Mehanna. 2005’te Mübarek rejiminde kadın protestocuların ve gazetecilerin cinsel saldırıya uğramasından, 2011 Mart’ında SCAF’ın gözaltına alınan aktivistlere ‘bekaret testi’ uygulamasına, daha yakınlarda Müslüman Kardeşler yönetimi sırasında Yasmin El Baramavi’ye ve başkalarına protesto mekanlarında uygulanan planlı cinsel saldırılara, organize cinsel işkence devletin muhaliflerine karşı kullandığı bir silah olmaya devam ediyor.

Bu cinsel işkencenin yapılış amacı itiraf ettirme veya bilgi edinme değil, kendileriyle aynı fikirde olmayanları aşağılamak, korkutmak ve susturmak. Cinsel işkencede erkek-kadın, yaşlı-genç ayrımı yok. Hapishane ve polis hücrelerinin içinde ya da dışında ülkenin birçok yerinde gerçekleştiriliyor. Cinsel işkence, haklarını korumakla yükümlü hakimlerin sadece birkaç metre yakınında Ahmed Taha’nın tecavüze uğradığı Yüksek Mahkeme binasına kadar ulaştı.

Bu video, “Cinsel İşkence Sistematiktir: Mübarek ve SCAF’den Müslüman Kardeşlere”, işkencecileri tarafından susturulmayı reddeden cinsel işkence mağdurlarının tanıklıklarını bir araya getiriyor. Bu insanlar, ülkeyi yönetenlerin korkaklıklarına ve suçluluklarına karşı tanıklık etmek için zedelenen onurlarının üstesinden geldiler. Bu video, hapishanelerde, polis karakollarında ve sokaklarda işlenen cinsel suçlara karşı yeni bir medya kampanyasının çıkışını haber veriyor.

Ve devlet vahşetinin suratına karşı “insan onuru” ve “adalet”  talep eden devrime sadık kalınmasını istiyor.

El Nadeem Center
Egyptian Initiative for Personal Rights
Mosireen Media Collective

[24.6.2013]