Atina: Açlık grevi yapan cezaevi mahkumu Panagiotis Avdikos’la uluslararası dayanışma için ACİL çağrı

Uzun bir açlık grevinden sonra Panagiotis Avdikos şu anda Koridallos cezaevinin Aghios Pavlos ‘hastane’sinde tutuluyor.

18 Nisan 2011’de, uyuşturucu bulundurma suçlamasıyla, evinin önünde tutuklanmıştı. Yunan demokrasisinin zindanlarına hapsedilmesine yolaçan bu polis komplosunu protesto etmek için hemen açlık grevine başlamaya karar vermişti.

2011 Mayıs’ından beri (Ağustos ayında kısa bir ara vererek) açlık grevi yapıyor. Serbest bırakılmasını reddeden ve böylece barbar ve vahşi hapishane sistemini koruyan otoritelerin ihmali nedeniyle şimdi Panagiotis hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

29 Kasım Salı sabahı, Komotini’de (kuzey Yunanistan) Anarchist Hangout Utopia A.D.‘den yoldaşlar şehrin merkezindeki bazı yerlerin yanısıra mahkeme ve hukuk firmalarının önlerinde de metinler dağıtarak anarşist bir müdehale/karşı-bilgilendirme eylemi yaptı. Hukuk Bürosuna da bu metinleri verdiler. Broşürler genel olarak mahkumun mektuplarını içeriyordu.

Korintli Mahkumlarla Dayanışma Grubu
Korint’in Antistrofi Metrisi Kolektifi

Panagiotis Avdikos’a destek olmak için toplanma çağrısı:
3 Aralık saat 15:00’de Koridallos cezaevi önünde.

Panagiotis Avdikos’a özgürlük ! Hemen !
Hapishane duvarlarına son ! Katil-Devlet’e son !
Dayanışma silahımızdır !

Exarchia, Atina: Sklavenitis market-zincirine ait bir markette kamulaşırma

26 Kasım 2011’de, bu cumartesi öğlen, bir grup arkadaş, Charilau Trikupi sokağındaki Sklavenitis market-zincirine ait bir marketi kamulaştırdı.

Kamulaştırılan temel ihtiyaç malzemeleri ve gıda Kallidromiu halk pazarında dağıtıldı. Burada bulananların çoğu eyleme olumlu tepki verdi ve ürünleri sepetlerine koydular.

Tek olumsuz tepki biz giderken bir Sklaventis çalışanının “Yazıklar olsun!” diye haykırmasıydı. (O ve tüm çalışanlar bilsin ki utanması gereken, insanın insan tarafından sömürüldüğü günlük kabusunu yaşayan insanlara karşı ‘rüya’larını yaşayarak sürekli daha fazla zengin olan kapitalistler ve patronlardır.)

ONLARIN ZENGİNLİKLERİ BİZİM KANIMIZ
SERMAYEYİ KAMULAŞTIRMA HER YERDE

Yoldaşlar

kaynak: athens.indymedia.org

Belçika: Ostende NoBorder grubunun kuruluşu

22 Kasım 2011‘de Belçika’da yayınlanmıştır.

Belçikada bir liman kasabası olan Ostende’de, yakındaki ormanda kalan göçmenlere yapılan baskı artıyor.  Her gün limanda yürürken “kamu düzenini bozmak” suçundan yirmi kadar insan 12 saat hapsediliyor; 60 yeni hücre inşa ediliyor. Yiyecek ve giyecek dağıtım merkezlerinde kimlikler kontrol ediliyor; bir evsiz merkezi zorla kapatıldı.

Bu baskıya tepki olarak, bir grup insan, Ostende No Border’ı oluşturdu. Yardım etmenizi ve bağış yapmanızı rica ediyorlar, lütfen onbegrensdoostende@yahoo.com e-mail adresinden iletişim kurun.

Atina: Ali Mohammed Rasul çocuk hapishanesinden salıverildi

Birçok dayanışma arabuluculuğu ve hukuki yardımdan sonra, çöp toplayıcılığından tutuklanan ve 5 Ekim‘de Amygdaleza çocuk gözetim merkezine hapsedilen 12 yaşındaki göçmen Ali Mohammed Rasul sonunda salıverildi ve belgelerini edindi.

Bir sonraki adım çocuğun şu an almanya’da bulunan ailesine kavuşması.

kaynak: athens.indymedia.org

Selanik: Rami Syrianos için iki dayanışma akşamı

hapisteki savaşçılar için
2 DAYANIŞMA AKŞAMI

Salı, 22 Kasım 2011 – 20.00
Dostluk mutfağı ‘Zengini ye (en azından ucundan ısır)’
Delta işgalevi, 13, Egnatias Sokağı (Colombou otobüs durağı)

Salı, 29 Kasım 2011 – 20.00
İtalyan tavernası: pasta, meze, pizza
Orfanotrofio işgalevi, 186, Lambraki Sokağı (Ano Toumpa)

Tüm gelir,  ODDY’den çalınan mülkün alıcılarından edinilen parayı kamulaştırdığı (dağıttığı) için 5 Aralık 2011’de mahkeme karşısına çıkacak anarşist Rami Syrianos‘un mahkeme masraflarını karşılamak için kullanılacaktır.

Not: ODDY, Kamu Varlıkları Yönetimi Ajansı, geniş çapta çeşitli açık arttırmaları yönetiyor, polis veya gümrük tarafından el koyulan birçok arabayı, motorsikleti ve diğer varlıkları paraya dönüştürmekten sorumludur.

kaynak: athens.indymedia.org

Yunanistan: 17 Kasım gösterileri

“Resmi” kaynaklar 78 kişinin gözaltına alındığını, bunların 13’inin tutuklandığını bildirdi. Gösteriye 50.000’den fazla insanın katıldığı tahmin ediliyor.

Göstericilerden birinin ciddi bir şekilde yaralandığı bildirildi. İki ayağı kırıldı ve kafası dahil vücudunun diğer bölgelerinden yaralandı. Anlaşılan (athens.indymedia’ya göre) Kolanaki sokaklarında DIAS motorsikletli polisleri tarafından kovalanırken yüksek bir yerden düşmüş.

(18.30 GMT+2) Aleksandras Bulvarında yanan barikatlar kuruldu. Öncesinde, AB binasının önündeki polis kabini ateşe verilmişti. Gösterici kitlesinin artık terketmiş olduğu ABD Elçiliği Binasının önündeki sokak lambaları kapatıldı. Diğer bloklardan ayrı şekilde KKE/PAME bloğu hala Vasillis Sofias bulvarından elçiliğe doğru ilerliyor. Protestocular, Mavili meydanında barikatlar kurarak polisle çatışıyorlar.

Biz bu satırları yazarken (17.20 GMT+2), parlamentonun önünde, polislerle (genelde anarşist ve anti-otoriter bloktan) protestocular arasında ufak çaplı çatışmalar yaşanıyor. Bu arada birçok kişinin gözaltına alındığına dair haberler geliyor. Göstericiler hala Atina sokaklarındalar; gösteri, beklenenden daha az katılımla Klafthmonos Meydanı’nda başladı. Önceden polis, Sintagma ve Exarchia’da -Politeknik Üniversite binasında-, Patission sokağında gözyaşartıcı gaz kullandı ve tüm mahalle polis birimleri tarafından kordona alındı. Radyo 98 FM’in canlı yayınına göre şu ana kadar savaşçı Aris Seirinidis ve annesi dahil olmak üzere yaklaşık 100 gözaltı var. Polisler kelimenin tam anlamıyla heryerdeler. Her yılki gösteride olduğu gibi göstericiler Amerikan elçiliğine ulaşmaya çalışırken, Sintagma’da Vasileos Georgiou sokağı kordon altına alındı. Bunun aksine, PASOK gibi politik partilerle bağlantılı bloklara, Amerikan Elçiliği dışındaki topluluklarına ulaşmaları için müsaade edildi.

Parlamentonun yanındaki alışılmış polis parmaklıkları bu sefer kurulmamış. Sintagma Meydanından Amerikan elçiliğine yürümeleri için protestoculara şimdi izin verildi (!). Önceden gelen haberlere göre, Sintagma meydanında Anarşist Arşivler Grubu (Anarchist Archives Group) polisler tarafından çembere alındı.

Sürekli polis kontrolü olduğu bildiriliyor ve şehirmerkezindeki metro istasyonları ve ana caddeler kapatılırken Atina sokaklarına yaklaşık 7000 polis eşkiya sevk edildi. Stalinist KKE güçleri Omonia Meydanı’nda toplanmak üzere.

Ano Glyfada’da ses sisteminin kurulduğu Aghios Tryphonas Meydanı’nda şu an 150 kişi toplandı.
Fotoğrafta, 1973 ayaklanması anısına, Zografou mahallesinde sabah spontane bir şekilde yürüyüşe geçen 100 öğrenci görülüyor. Öğrenciler faşistlere, tasarruf önlemlerine ve IMF’ye karşı sloganlar attılar. Seferberlik mahalle sakinleri tarafından hoş karşılandı.

Patras şehrinde, sabah Corinthou ve Ermou sokaklarında, anti-otoriter lise öğrencileriyle polis birimleri arasında çatışmalar patlak verdi. Öğrenciler belediye binasına boya bombalarıyla saldırdılar.

Selanik’te protestocuların Politeknik Üniversitesi’ne yaklaşırken dikkat etmesi gerekiyor. Burada birçok kişi gözaltına alındı. Üniversitenin çevresindeki alan KNAT stalinistleri ve polis birimleri tarafından kordona alındı.

Atina: 17 Kasım gösterilerine çağıran Anarşist posterler

Yunan askeri cuntasına (1967-1974) karşı 1973’teki Atina Politeknik ayaklanması anısına 17 Kasım’da yapılacak gösterilere çağıran posterler:

Ekonomik ve politik çöküşle karşı karşıya kalan bizler,
sosyal ve sınıf mücadelesinin günden güne geliştiği her yerde,
devrimci örgütlenme için gereken koşulları oluşturmalıyız.

Arabuluculuk mekanizmalarını, sendikalist bürokrasileri ve politik partilerin dalaverecilerini kırmalıyız.

Gösteri: 17 Kasım, 14.00, Klafthmonos Meydanı
Anarşistler / Anti-otoriterler

Politeknio 2011

Zorbalık ve köleliğin karanlığıyla karşı karşıyayken, özgürlüğün güneşinin parlaması için biz, mücadele ve insanlığın aydınlık yolunu seçiyoruz.

Toplanma: Perşembe, 17.11.2011, 15.30, Sintagma
Atina’dan Anarşist Arşivler Grubu

DÜN, TANKLARLARIYLA [1973]
“Atina Politeknik Üniversitesi boşaltıldı; ordu tanklarla müdahale etti”

BUGÜN, BANKALARIYLA [2011]
“Hükümet iflasını itiraf etti; oy kullanma vergisi ve maaşlar donduruldu”

İSYAN ŞİMDİ

17 Kasım 1973. Gençlik isyan eder, diktatörlük karşıtı mücadele zirveye ulaşır. 38 yıl sonra görüyoruz ki hiçbirşey sona ermedi. [. . .]

Büyük grevlerde polisin/güvenlik güçlerinin saldırılarını, terör kanunlarını, darpları ve tutuklamaları, hileli davaları, üniversitelerin özerkliğinin kaldırılmasını, gösterileri bastırmak için eğitilen askeri birimleri ve tabii ki siyasi mahkumları unutmuyoruz. Klise eleştirilerimizden kurtulamaz; mülkleri, kurumları ve çıkarları, armatör parababaları, büyük sanayiciler ve bankerlerle bağlantılı, bu parazit kurum inananları eylemsizliğe ve hüsnükuruntuya sevk ediyor. Hala, bu gerici mekanizmanın muhafazakar çağrılarıyla aklı çelinenlere sadece şunu söyleyebiliriz: Değişim dualarla gerçekleşmez.

Günümüz kapitalist krizini yaşayan ve geçmişteki Politeknik ayaklanmasını vurgulamak isteyen bizler, yerel toplulukları, Ano Glyfada, Elliniko and Argyroupoli mahallelerindeki yürüyüşlere davet etmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Böylece, çok sayıda direniş ve çatışma cephesi açıyor ve merkezi olmayan (dağınık) eylem fikrini ve önemini teşvik ederek dayanışma ilişkileri oluşturuyoruz.

Irkçı ve faşist davranışları dışlıyor, ilk hedefimizi Dayanışma ve Merkezsizleştirme (decentralization) olarak belirliyoruz.

DEVLET, SERMAYE VE TERÖR KANUNLARINA KARŞI
SOKAKLARA ÇIKARAK HAYATIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ

Ano Glyfada, Elliniko and Argyroupoli’de (Atina’nın güney banliyöleri)
yerel gösteriler
Toplanma noktası: 17 Kasım, 16.00, Aghios Tryphonas Meydanı, Ano Glyfada
Elliniko, Argyroupoli, Ano Glyfada anarşist kollektifi


İngilizce olarak —> Heraklion, Girit

Atina: Holargos’ta yeni sosyal işgalevi

İşgalcilerden acil çağrı

“Pazartesi günü, Katsimpiri ve Venturi sokağı 50 numarada bulunan özgürleştirilmiş sosyal alan Holargas’ın dışındaki insanların kimliklerini sorgulayan DIAS motorsikletli polislerinin gözdağına maruz kaldık. No pasaran! Kollektifleri, halk meclislerini ve bireyleri, 15 Kasım Salı günü 17.30’da Perikleous & 25 Martiou sokağındaki Holargos Belediye Binası’na çağırıyoruz. Ya köle ya da özgür olacağız!”

Indymedia Atina‘daki bir gönderiye göre 12 Kasım Cumartesi günü, Holargos-Papagu (Atina’nın kuzey banliyöleri) halk meclisi, Holargos’da terkedilmiş – mülk, ‘sahibi bilinmiyor’ diye sınıflanmış – bir binayı işgal ettiler. Evdeki eski parçaları dikkatlice toplayıp depoya koyduktan sonra çalışmaya başladılar. Bahçedeki yabani otları ayıkladılar, ağaçları budadılar, temizlik yaptılar, dışarıya çok miktarda çöp çıkardılar ve mekanı düzenlediler.

Tabii ki komşular ve polisler bu girişime kayıtsız kalmadılar. Komşular önceden terkedilmiş bu evi savunmaya geldiler. Kamu düzeni bakanı Christos Paputsis bir kaç blok ötede oturduğu için polisler besbelli endişelenmişlerdi. Önce, yerel departmanın iki devriye arabası geldi, ama nispeten çabuk ayrıldılar. İki saat sonra, DIAS motorsikletli birimler, sivil kıyafetli polisler ve yerel polis karakolunun güçlerinden oluşan küçük bir ordu işgalcilere yaptıklarının yasadışı olduğunu söylemeye geldiler. İşgalcilerin ‘araştırma’larını yapmış olduğunu ve bina üzerinde hak iddia eden birinin olmadığını anlayan polis gitmek zorunda kaldı. Ancak bir avukat ve halk meclisinin bir üyesi olan yoldaşımızın kimliğini saptadılar. İşgalciler evdeki işlerine devam ettiler ve komşulara ve gelen geçene yazı dağıttılar.

Aynı gün saat 19.00’da taktik meclisi gerçekleştirildi ve çok geçmeden bir devriye aracı geldi. Toplantı ertelenmedi ve insanlar Pazar günü tüm mahalleyi davet edecekleri kolleftif bir mutfak organize etmeye karar verdiler. Toplantının sona ermesinden kısa bir süre önce, yoldaş, yerel polis karakolundan bir tane daha tehdit telefonu aldı. Ayrıca, bir polis takımı işgal edilmiş konutun bir kaç metre önüne dizildi. Meclis üyeleri yoldaşlarını desteklemek için polis karakoluna gitti; binanın mülkiyeti konusu açığa kavuşmadı, bu nedenle başka bir polis tacizi gerçekleşmedi. Pazar öğlen kollektif mutfak yüksek bir katılımla, dayanışma ve dostluk ortamında gerçekleşti.

Atina: Devrimci Mücadele davası

Koridallos cezaevindeki özel mahkemenin avlusunda yapılan Devrimci Mücadele bildirisi (5 Ekim 2011)

Devlet’in Devrimci Mücadele’ye karşı saldırılarının ve tutuklamalarının, cuntanın, troykanın ve PASOK hükümetinin Yunan toplumuna dayatmalarıyla bağlantılı olduğu ve hükümetteki sosyalfaşistlerin darbeci bir tavırla, ülkenin, milletlerüstü ekonomik ve politik elitlerine tabi kılınması için yaptığı anlaşmanın imzalanmasıyla ilişkilendirildiği tarihsel olarak kaydedilmiştir (ayrıca kitle iletişim araçlarında ifade edilmiştir).

O zamandan beri, burası, sosyal serveti insafsızca yağmalayan ve imtiyazlı olmayan insanların emeğini daha şiddetli istismar eden Sermaye ve siyasi gücün eşi görülmemiş acımasız saldırılarının yaşandığı karanlık bir döneme girdi. Kapitalizm ve piyasa ekonomisini vuran, temsili demokrasinin politik ve sosyal temellerini aşındıran, sosyal dayanaklarını onarılamaz şekilde baltalayan sistematik krizin ortasında, ekonomik ve politik sistemin hayatta kalması için nüfusun büyük bir bölümünün ötenazisi gerekir.

Bunu, bugün çoğu insan yaşıyor, ve topluma politik mektubumuzda (ki bu mektupla Devrimci Mücadeleye katılma politik sorumluluğunu üstlendik) belirttiğimiz gibi, ortak sağduyumuzu oluşturan bir olay olan, İkinci Dünya Savaşındaki Nazi işgalinde uygulanan şiddetle yarışan bir şiddet söz konusudur.

Bugün, bir buçuk yılın ardından bu dava, Devrimci Mücadele’ye karşı sürdürülen dava, tarihi olarak Yunan devletinin iflası ile ilişkilendirilecektir.

İç ödemelerin askıya alınması halihazırda bir gerçektir. Çöküş sürmektedir ve yakında çöküş tamamlanacaktır ve bizim görüşümüz sonunda kontrol edilemeyecek olacağıdır.

Devrimci Mücadele hareketi, tamamen siyasi özelliklere ve derin toplumsal ve sınıfsal eleştiriye sahip devrimci hareket, büyük ölçüde topluma hergün daha fazla yayılan politik eğilimi yansıtmaktadır: Ekonomik ve politik güce karşı hemen, acilen, hatta silahlı bir saldırı örgütleme gereksinimi.

Bugün, çürümüş sisteme karşı silahlı proleter karşı-saldırının gerekliliği, sadece Devrimci Mücadele’nin metinlerinde ifade edilmiyor; Devlet ve Sermayenin çağdaş diktatörlüğünden kendimizi kurtarmanın, sistematik krizden kesin olarak çıkmanın, insanlığın ve gezegenin milletler ötesi elitin vahşi sömürüsüyle tüketilmesini önlemenin tek yolunun bu olduğu daha fazla kabul gördükçe artan sayıda insanın düşüncelerinde ve sözlerinde de yerini buluyor.

Bu dava, bizim için, mücadelemizde bir andır; rejimin hücrelerindeki esaretimiz boyunca geçen zaman da öyle. Çağdaş totalitarizme, kapitalist sisteme ve temsili demokrasiye karşı savaşmayı asla kesmeyeceğiz. Hücrelerden de olsa, Toplumsal Devrim’in gerekliliğini haykırmayı asla kesmeyeceğiz. Bu davada yargılanacak olan Devrimci Mücadele değil, sistem ve onun kuklalarıdır. Topluma karşı en vahşi terör saldırısını örgütleyen ve gerçekleştiren sosyalist-faşist PASOK hükümeti ve politik güçtür.

Yargılanacak olan, insanların kanını emen ve toplumun imtiyazsız katmanlarına karşı kitlesel ve sistematik cinayetlere girişerek palazlanan ekonomik elittir.
Yargılanacak olan, rejim ve onun uşaklarıdır.
Yargılanacak olan, küresel sermayenin memurlarıdır.
Yargılanacak olan, insanlık tarihinde işlenen en büyük suçlardan sorumlu olan ekonomik ve politik sistemdir.

Tutuklamalardan bir buçuk sene sonra, burada ayaktayız, pişman değiliz ve örgütle ve mücadeledeki politik seçimlerimizle gurur duyuyoruz.

Devrimci Mücadele yaşıyor ve sadece Yunan değil uluslararası devrimci hareketin bütünleyici bir parçasını oluşturuyor.

Bizi eğmeyi başaramadılar; bizi kırmayı asla başaramayacaklar.
En sonunda, kazananlar biz olacağız.

Devrimci Mücadele üyesi
yoldaş Lambros Foundas onuruna

ÇOK YAŞA TOPLUMSAL DEVRİM
Pola Roupa, Nikos Maziotis, Kostas Gournas

kaynak

Act for freedom now‘dan sürekli güncellemeler


11 Ekim salı günü, sabah yaklaşık saat 10’da, neşeli ve yoldaşca bir atmosfer içinde, Devrimci Mücadele’nin üç üyesi Koridallos cezaevinden salıverildi. Ayrılmadan önce, kadın cezaevinin önünde, Pola Roupa, Nikos Maziotis ve Kostas Gournas’la dayanışma içindeki yaklaşık otuz kişi toplandı ve bir süre slogan attıktan sonra kadın mahkumlar arasında Stella Antoniou‘yu selamladı.

Aynı davada suçlanan Kostas Katsenοs‘un derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.

Siyasi mahkumların kurtuluşu için mücadele devam ediyor.

Hapsedilmiş tüm savaşçılara özgürlük!

Yunanistan: Psakhna (Evia) soygunundan yargılanan 4 yoldaşla dayanışma çağrısı

KAPİTALİZM BİR ÖLÜM MAKİNASIDIR.
ŞİMDİYE DEK BİLDİĞİMİZ DÜNYA DEĞİŞİYOR.
ŞİMDİYE DEK BİZE ZULMEDEN DÜNYA BİTTİ.

Parlamentoya hücum etmenin, cennete hücum etmenin hayallerini kuran insanların görevi toplumsal devrimdir.

Psakhna, Evia’daki Ulusal Bankayı soymaktan yargılanan anarşistler Michalis Traikapis ve Alexandros Kossivas’a özgürlük!

Aynı davada yargılanan Maria Economou ve Venos Polykretis’in yargılanmasına hayır!

SES SİSTEMLİ MOTORLU ARAÇ KORTEJİ:
MONASTİRAKİ, 12 KASIM CUMARTESİ SAAT 12

TOPLANMA:
KHALKİDA MAHKEMESİ, 15 KASIM 2011, SAAT 9

Hapsedilen ve kovuşturulan savaşçılarla dayanışma meclisi
& anarşist yoldaşlar

kaynak: act for freedom now

Atina: 10 yılını tamamlayan Atina Indymedia için etkinlik

Atina’nın 10. yılını doldurması (Kasım 2001 – Kasım 2011) vesilesiyle sunum ve sohbet. Geçmiş yıllarla ilgili sunum ve mevcut baskı koşulları altında bugünü ve geleceği hakkında müzakere.

Atina, 12 Kasım Cumartesi, saat 18.00, Politeknik Üniversitesi (Patission ve Stournari sokakları kesişimi, Exarchia)

Daha iyi bir dünya yaratmak için, direnişler şiddetini arttırıyor ve örgütleniyor... oku, kendini bilgilendir, katıl... Kendikendine örgütlenmiş, şirket karşıtı karşı-bilgi'nin 10 yılı: athens.indymedia.org

Indymedia :: Athens

Villa Zografu, Atina’da öz-yönetimli bir sosyal alan

hayatlarımızın değerinin sürekli düşüşüne karşı... biz dayanışma, yaratıcılık ve dostluğu yükseltiyoruz

Atina’nın doğusundaki Zografu semtinde, günümüzdeki bireycilik ve sefalete karşı yeni bir proje kapılarını açtı. 19. yüzyılda inşa edilmiş, üç katlı terkedilmiş bir konak olan Villa Zografu, belediyenin  alışveriş merkezi olarak ayırdığı 14 dönümlük bir arsada bulunuyor. Geçmişte bu mekan yerel mücadelelere tanık oldu. 2009 yazında çevik kuvvet burada 1000 kişiye saldırdı.

Zografu Açık Halk Meclisi, Villa Zografu’yu bir dayanışma, yaratıcılık ve dostluk alanına çevirmeye karar verdi. Girişime aktif olarak katılmak isteyen insanları çekmek için, mekan, 5 ve 6 Kasım cumartesi ve pazar günleri öğleden itibaren açık olacak. Bu iki gün boyunca insanlar proje ile tanışma fırsatı bulacaklar. Bu sırada bina bakımı, bahçe temizliği yapılmasının yanı sıra bahçeye tarımsal ürünler ekilecek. İnsanların müzik eşliğinde, neşeli bir atmosferde muhabbet edebilecekleri, öz-yönetimli bir kafe de açık olacak.

kaynak, fotoğraflar

Selanik, Yunanistan: Banka ve kilise saldırılarını üstlenme bildirisi

14 Ekim 2011 şafağında, Agiu Dimitriu Caddesinde bulunan Piraeus Bankası şubesine saldırı düzenledik. Biz krizin büyük bölümünden bankaların sorumlu olduğuna ve banka patronlarının vatandaşlara karşı spekülasyon yaparak kar elde ettiklerine inanıyoruz. Onlar günümüzün yasal tefecileri.

29 Ekim 2011 şafağında, Selanik merkezindeki Ahiropiitu klisesine saldırdık.

Kliseler, para kazanmak için zor zamanlarında insanlara vuran, yüksek kazanç getiren işyerleridir. Jipleri, Mersedesleri, konakları olan rahipler… Yunan Ortodoks Klisesi’nin büyük şehirlerde 800’ün üzerinde gayrimenkulu olduğu tahmin ediliyor; bu sayı gün geçtikçe artıyor ve bu yerlerdeki politik hayatı büyük ölçüde etkiliyor.

SPEKÜLATİF KURUMLARLA MÜCADELE DEVAM EDECEK
DAHA SERT VE DAHA AŞIRI

Anarşist yoldaş Panagioti Masura’yla
Ateş Hücreleri İttifakıyla
ve tüm politik tutuklularla
DAYANIŞMA

Asi Ekstremistler

Not 1: Saldırılar devam edecek…
Not 2: Hapishanede onurlu ve mücadeleci duruşlarıyla mücadeleye devam edenlere saygılarımızı sunuyoruz.

Lefkoşa, Kıbrıs: Göçmen açlık grevcileriyle dayanışmaya çağrı

24 Ekim Pazartesi günü, toplam 65 kişinin kaldığı merkez cezaevinin 10 numaralı bölümündeki 52 göçmen tutuklu, açlık grevine başladı. Suçları: Kıbrıs’ta yasadışı ikamet. Talepleri: Devlet tarafından bastırılan temel haklarının inkar edilişine son vermek.

Bu insanlar sınırdışı edilmek üzere gözaltına alındılar; mahkum edilmiş suçlu değiller. Tam tersine, bu durumda suçlu, onları 6 aydan uzun süre cezaevinde tutan Devlettir. 115/2008 nolu yönergede azami tutukluluk süresinin 6 ay olduğu belirtilmektedir (Madde 15 paragraf 6’da belirtilen bu yönergeye istisnai herhangi bir ulusal yasa yok). Bunun yanı sıra, birçok durumda prosedürel teminatların garanti altına alınması gözetilmemiştir ve tutuklama kararı olmadan gözaltına alınmışlardır.

20 Ekim Çarşamba günü, 10. bölümdeki kameranın önünde, 46 yaşında bir Cezayirli, jiletle intihar girişiminde bulundu. Bu intihar girişiminin videosu polisin elinde. Bu adam evli ve iki çocuğu var. Tekrar tekrar ülkesine dönmek istediğini belirtti ama ona izin vermediler. İki haftadan uzun bir süre boyunca verilen yiyeceği reddedeceğini açıkladı ve onun umutsuzluğu diğer hücre arkadaşlarını da açlık grevi başlatmaya sevk etti.

28 Ekim Cuma günü, bir kişi daha çarşaflardan ilmik yaparak intihar etmeye çalıştı ve son anda kurtarıldı. Suriyeli bu adam bir yıldan uzun süredir tutuklu ve o da ülkesine dönmek istiyor ama sınırdışı edilmiyor. Bu adam ilgili tüm yasalar çiğnenerek bir yıldan uzun süredir cezaevinde ve onu ne sınırdışı ediyorlar ne de serbest bırakıyorlar.

Gerçek şu ki bu iğrenç durum, kitle iletişim araçları tarafından görmezden geliniyor, toplumdan gizleniyor. Avrupa Birliği başkanlığı için hazırlık yapan devlet, tüm acımasızlığıyla insan haklarını çiğniyor ve kendilerine hümanist diyen Avrupalılaşmış vatandaşlar insan onurunun mutlak aşağılanmasına kayıtsız kalıyor.

Biz, açlık grevcileri ve devlet tarafından insan hakları çiğnenmiş herkesle dayanışma içindeyiz. Vicdanı olan olan herkesi, 1 Kasım akşam saat altıda, eylemlerimiz için karar almak üzere Lefkoşa’da Faneromeni okulu merdivenlerine çağırıyoruz.

Açlık greviyle dayanışan insanlar

Atina, Ano Petralona’da Sosyal Sağlık Mekanı faaliyette

11 Ekim Salı günü, Ano Petralona semtinde (Petralona metro istasyonu yakınlarında), Timodimou ve Antoniadou (“Petrina”) sokaklarının kesiştiği yerde bulunan PIKPA işgalevinde yeni bir kendi kendine organizasyon olan Sosyal Sağlık Mekanı faaliyete geçti.

Çöken sağlık sistemi tarafından dışlanan insanların sayısının gün geçtikçe artması, yerel halk meclisinin, kendi kendine organize edilecek bir sağlık merkezini faaliyete geçirmeyi deneme kararı almasına neden oldu.

Sağlık çalışanları ve işgalevinde ikamet eden diğer gönüllülerden oluşan danışma resepsiyonu, işgalevinde temel sağlık hizmeti sağlayacak.

Sosyal Sağlık Mekanı, her Salı (17.00 – 20.00) ve Çarşamba akşamı (17.30 – 20.00) açık olacak. Çarşamba günleri akşam saat sekizde, Petralona halk meclisi sağlık çalışma grubunun açık toplantıları gerçekleşecek.